Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25246 E. 2014/12914 K. 14.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25246
KARAR NO : 2014/12914
KARAR TARİHİ : 14.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2010/975-2012/1117

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 23.05.2007-09.08.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde makinacı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, haftanın altı günü 08:00-18:30 saatleri arasında çalıştığını, 30 dakika ara dinlenmesinin bulunduğunu, net 700 TL ücret aldığını, geçmiş aylarda asgari ücret olarak verildiğini, bakiye kısmının verilmediğini, yeni iş arama izninin tanınmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 31.07.2010 tarihinde mesai yapılacağını bildiği halde o tarihte izin istediğini, tüm işçilerin o gün mesaiye kaldığını,bu nedenle davacıya izin verilmeyeceğinin bildirildiğini, buna rağmen 31.07.2010 tarihinde işe gelmediğini, savunmasında işe kendi isteği ile gelmediğini ikrar ettiğini,09.08.2010 tarihinden sonrada devamsızlık yaptığını, devamsızlıkları nedeniyle ihtarname gönderildiğini, davacının ihtarnameye cevap vermediğini, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, asgari ücretle çalıştığını,ücret alacağının bulunmadığını, fazla mesai yapılmadığını, istisna olarak fazla mesai yapıldığında karşılığının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz etmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin feshi noktasındadır. Davacı iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının 31.07.2010 tarihinde davacının izin istediğini izin verilmemesine rağmen davacının bu tarihte işe gelmediğini, kendisine bu eylemi nedeniyle uyarı cezası verildiğini, 02.08.2010 tarihinde davacının imzadan imtina ederek işyerinden ayrıldığını, 04.08.2010 tarihinde devamsızlık yaptığını, 06.08.2010 tarihinde savunma ve uyarı cezasının tebliğ edilmek istendiğini ancak davacının saygısızca haraketlerde bulunarak işyerinden ayrıldığını ve 09.08.2010 tarihinden itibaren devamsızlık yaptığını,bu nedenle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirtmiştir. Dosyada davacının devamsızlığına ilişkin tutanaklar bulunmaktadır. Davacı tanıkları davacının cenaze nedeniyle işe gelmemesi üzerine işten çıkartıldığını beyan etmişlerdir. Davacının 31.07.2010 tarihli savunma yazısında özel işi nedeniyle izin istediğini, verilmediğini ve 31.07.2010 tarihinde işe gelmediğini ileri sürmüştür. Her ne kadar mahkemece davacının işyerini cenaze sebebi ile terk ettiği, davacının ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunduğu belirtilerek iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmiş ise de,tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve devamsızlık tutunakları dikkate alındığında davacının iş sözleşmesinin devamsızlığı nedeniyle davalı işverence haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekli iken kabulüne ilişkin karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusuda davacının hafta tatili alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı taraf dava dilekçesinde haftanın altı günü çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık V… T….’ün beyanına göre davacının yılda 4 hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı tanıklarından birtanesi 3 ayda 1 pazar günü çalıştıklarını beyan ederken, diğer davacı tanıkları pazar günlerinin tatil olduğunu belirtmişlerdir. Davalı tanıkları haftanın altı günü çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Tüm dosya kapsamı davacının dava dilekçesindeki beyanı, tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının hafta tatili çalışmasını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece hafta tatili alacağının reddine karar verilmesi gerekli iken kabulüne ilişkin karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının, bilirkişi raporuna göre gerçekleşen fazla mesai alacağına hükmolunmuş ise de, hastalık, izin veya mazeret izni gibi nedenlerle çalışmadığı günler olabileceği dikkate alınmadan, söz konusu alacaklardan takdiri indirim yapılmaması hatalı olduğundan,fazla mesai alacağından makul oranda takdiri indirim yapılması gereklidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 14.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.