Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25145 E. 2014/34674 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25145
KARAR NO : 2014/34674
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2009/659-2013/275

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, ücret, sefer primi kesintisi ile genel tatil alacaklarını ve işe girerken alınan senedin iadesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının izin ücretinin kıdemine göre hak kazandığı 90 günden imzalı izin defteri ile kullandırıldığı anlaşılan 31 günün mahsubu ile bakiye 59 gün karşılığı hesaplandığı, davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde bir kısım imzalı izin talep dilekçeleri sunulduğu ancak mahkemece bu belgeler dikkate alınmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Aldırılan ek bilirkişi raporunda davacının izin alacağı bulunmadığı belirtilmiş olup, mahkemece hangi gerekçe ile kök rapora itibar edildiği açıklanmamıştır. Davacı duruşmaya davet edilerek, davalı tarafından sunulan izin talep dilekçelerine karşı diyecekleri sorulmalı ve dilekçelerde belirtilen sürelerde izin kullanıp kullanmadığının tespiti ile oluşacak sonuca göre davacının izin alacağı hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının sefer primi kesintisi talep edip edemeyeceği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı işçi çalıştığı süre boyunca ücretinden 4.130,00 € sefer primi kesintisi yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmuş ve 10,00 TL sefer primi kesintisi talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; talep gibi davacının 4.130,00 € sefer primi alacağına hak kazandığı belirtilmiş olup, dava ıslah edilmediğinden taleple bağlı kalınarak 10,00 TL sefer primi alacağı hüküm altına alınmıştır. Dosyada, davacının sefer primlerinden kesinti yapıldığına dair delil bulunmadığından anılan isteğin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; mahkemece aldırılan kök bilirkişi raporunda davacının talebi doğrultusunda 9.656,08 TL ücret alacağı hesaplanmış olup, ek bilirkişi raporunda ise imzalı bordrolar dikkate alınarak sadece Mart ve Nisan 2009 ayları için 351,11 TL ücret alacağı hesaplanmıştır. Davacı davayı ıslah etmemiş olup, taleple bağlı kalınarak 10,00 TL ücret alacağı hüküm altına alındığından, mahkemece hangi rapora itibar edildiği anlaşılamamaktadır. Davacı tarafından imzalı olan ücret bordrolarında asgari ücret üzerinden tahakkuk yapılmış olup, davacı asgari ücretin altında ödeme yapıldığını ispatlayamamıştır. Bu sebeple; ücret alacağı yönünden ek rapora itibar edilerek sonuca gidilmelidir. İleride açılacak ek davada karışıklığa sebebiyet verecek şekilde hangi rapora itibar edildiğinin belirtilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5-Davacı işçinin aylık ücretinin tespiti hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı işçinin davalı işveren işyerinde asgari ücret +sefer primi karşılığı çalıştığı dosya kapsamı ile sabittir. Davacının sefer başına 372,00 € sefer primi aldığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, yurtdışı ve gümrük giriş çıkış kayıtları getirilmeden ayda 1,5 sefer yaptığının kabulü doğru olmamıştır. Davacının yurt dışı giriş çıkış kayıtları celp edilerek, fesihten geriye doğru bir yıl içinde kaç sefer gerçekleştirdiği belirlenip on ikiye bölünmek sureti ile aylık sefer sayısı tespit edilmeli ve davacının ücreti bu şekilde belirlendikten sonra hüküm altına alınan alacaklar yeniden hesaplattırılmalıdır. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.