Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25103 E. 2014/33864 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25103
KARAR NO : 2014/33864
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2011/274-2013/298

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti, kötüniyet tazminatı ve prim alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Dosya içeriğinden, taraf şahitlerinin beyanlarına ve dosya kapsamına göre, davacının, haftanın altı günü, iki vardiya halinde olmak üzere, bir saat ara dinlenmesi ile 09:30-18:00 ve 14:00-22:30 saatleri arasında çalıştığı ve davacının haftalık kırkbeş saati aşan çalışmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece, fazla mesai ücreti isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
3-Davacının, hak ettiği prim alacaklarının ödenmediği ve primlerinden kesintisi yapıldığı iddiasına dayalı prim alacağı talebi yönünden de yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece yapılacak iş, mali müşavir bilirkişi aracılığı ile banka kayıtları ve bordroların karşılaştırılarak, ödenmeyen ve haksız olarak kesilen prim alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesinden ibaret iken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.