Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25084 E. 2014/33857 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25084
KARAR NO : 2014/33857
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Kütahya İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2012/464-2013/192

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece, davacının haftada onaltıbuçuk saat fazla çalışması bulunduğu kabul edilerek fazla mesai ücretinin hesaplandığı bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma eksik olduğu gibi, karar da, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Bu cümleden olarak, dosya kapsamına sunulmuş bulunan takograf kayıtlarının incelenmemesi doğru değildir. Şu halde, mahkemece, öncelikle uzman bilirkişi aracılığı ile takograf kayıtlarının incelenmesi ve bu suretle davacının çalışma sürelerinin tespiti gerekmektedir. Takograf kayıtlarının bulunmadığı tarihlerde ise, şahit beyanları ve dosya kapsamı karşısında, davacının haftanın beş günü bir saat ara dinlenmesi ile 08:00-18:00 saatleri arasında, bir günü ise bir buçuk saat ara dinlenmesi ile 08:00-21:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmeli ve bu dönem yönünden haftalık fazla çalışma süresi onbirbuçuk saat üzerinden hesaplanmalıdır. Anılan hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
3-Öte yandan dosya kapsamına sunulan ücret bordrolarının, imzalı olanların bir kısmında fazla mesai tahakkuku bulunduğu ancak mahkemece bunların nazara alınmadığı anlaşılmıştır. Yapılacak iş, fazla mesai tahakkuku bulunan ayların dışlanmasından ibaret iken, yazılı şekilde verilen karar isabetsizdir.
4-Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Somut olayda, şahit beyanları ve dosya kapsamına göre, davacının dini bayramlarda çalıştığı ispatlanmamıştır. Şu halde, davacının dini bayramlarda çalışmadığı kabul edilerek genel tatil ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.