Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/25008 E. 2014/35330 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25008
KARAR NO : 2014/35330
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : Nevşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2010/217-2013/163

Hüküm süresi içinde davalı T. A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı işyerinde çalıştığını, haklı sebep olmaksızın iş sözleşmesinin feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatları ile hizmet akdinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini belirterek müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre istekleri kısmen hüküm altına almıştır.
Temyiz:
Kararı davalılardan T. E. Med. Tem. İnş. Tur. Gıda Pey. Taş. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Söz konusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu alacakların yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacının çalıştığı döneme ilişkin işyeri kayıtları sunulmamıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yargılama sırasında dinlenen iki davacı şahidinin anlatımına göre dava konusu alacak hesaplanmıştır. Öncelikle davacı şahidi olan A.E.2009 yılında davalı işyerinden emekli olarak ayrılmıştır. Davacının talepte bulunduğu hizmet süresi 01.11.1998-14.04.2010 arası olup, bu sürenin bir kısmı için görgüye dayalı bilgisi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yargılama sırasında alınan davacı şahidi R.. B..’ın beyanında, davacının günlük çalışma saatlerini bilmediğini, diğer davacı şahidi A.E. ise mesai saatlerinin 08.00-18.00 arasında olduğunu, kendilerinin işten çıktığında şirket işçilerinin çalışmaya devam ettiğini ifade etmiştir. Davacı şahitlerinin bu beyanı, işyerinde davacının fazla mesai yaptığını ispatlar nitelik taşımamaktadır. Davacı, fazla mesai yaptığını usulüne uygun şekilde ispatlayamamıştır. Bu talebin reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.