YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25004
KARAR NO : 2014/33750
KARAR TARİHİ : 01.12.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2010/900-2013/384
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davalı avukatı tarafından duruşma telep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işveren işyerinde asgari ücret + sefer primi karşılığı uluslar arası tır şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, izin, genel tatil ve sefer primi alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının sadece asgari ücret karşılığı çalıştığını ve iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı bir sebep yokken feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı işveren işyerinde aylık 1.000,00 USD karşılığı çalıştığı ve iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı temyizi yönünden; taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Uygulamada ağır vasıta ve özellikle tır şoförleri bakımından gidilen mesafeye göre yol primi adı altında ödemeler yapıldığı görülmektedir. Çoğunlukla asgari ücret seviyesinde sabit ücret ödenmekte ve ücretin esaslı kısmı belirtilen primlerle sağlanmaktadır. Yoksa yurt dışına sefer yapan bir tır şoförünün sadece asgari ücretle çalışmayacağı bilinen bir gerçektir.
Somut olayda; davacı işçinin davalı işveren işyerinde asgari ücret + sefer primi karşılığı çalıştığının kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Fesih tarihi, davacının sefer yaptığı ülkeler ve Dairemizce incelemesi yapılan benzer dosyalarda kabul edilen miktarlar dikkate alındığında; davacının sefer başı 400,00 € karşılığı çalıştığı kabul edilerek, fesihten geriye doğru bir yıl içinde kaç sefer gerçekleştirdiği belirlenip on ikiye bölünmek sureti ile aylık sefer sayısı tespit edilmeli ve davacının ücreti bu şekilde belirlendikten sonra hüküm altına alınan alacaklar yeniden hesaplattırılmalıdır. Davacının 1.000,00 USD ücretle çalıştığının kabulü hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
3-Davalı temyizine gelince; işçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davalı tarafından ücret ve izin alacaklarının ödendiği savunulmuş olup, sunulan Eylül 2010 bordrosunda ücret ve izin alacağı tahakkuku yapıldığı ancak bordronun işçi tarafından imzalanmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından, tahakkuk ettirilen miktarların ödendiği savunulduğuna göre; tüm banka hesap hareketleri celp edilmeli ve davacıya ücret ve izin alacağının ödenip ödenmediği tespit edilerek oluşacak sonuca göre anılan alacaklar hakkında bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.