Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/24728 E. 2014/34202 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24728
KARAR NO : 2014/34202
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2013
NUMARASI : 2010/321-2013/185

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin elektrikçi yardımcısı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek fark kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret ile fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir..
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozmaya uyulup toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği ancak diğer taleplerine ilişkin alacaklarının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin kim tarafından ne şekilde sona erdirildiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacı icra takibi yaptığı için işten çıkarıldığı iddiasında iken davalı davacının görevlendirildiği yere gitmediği için iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunmaktadır. Dosyada davacının 05.08.2009 tarihinde davalı hakkında icra takibi yaptığına dair belgeler bulunmaktadır. Yine dosyada aynı tarihli işin bitmesi sebebiyle davacıya başka bir şantiyede aynı işin teklif edildiğine, davacının bu teklifi kabul ettiğine ve davacının
elektrikçi olmak isteyip çalışmak istemediğine dair tutanaklar bulunmaktadır. Bu tutanaklar davacı tarafından imzalanmış ve içerikleri davalı şahitlerince doğrulanmıştır. Davacı imza itirazında bulunmadığı tutanaklarda başka işlerde çalıştırılmak istendiğini ifade etmiş ise de bunun ispatına yarar dosyada delil bulunmamaktadır. Gelinen noktada davacının kendisi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesine uygun olarak yapılan iş sözleşmesi değişikliğinin gereğini yerine getirmemiştir. Davacının iş sözleşmesini eylemli olarak kendisinin sona erdirdiği anlaşıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
3-Ücretin miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir.
Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; davacı 900,00 TL net ücret aldığını iddia ederken davalı davacının asgari üret aldığını savunmaktadır. Mahkemece yukarıda belirtilen esaslara uygun bir ücret araştırması yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmiştir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
4-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda davacının fazla çalışma yaptığını destekleyen tek şahidin davalıyla davası vardır. Diğer taraftan davalı şahitlerinin belirttikleri çalışma şekline göre davacının fazla çalışma yapmadığı görülmektedir. Davacı fazla çalışma yaptığını yöntemince ispatlayamadığından bu talebin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
5-Nihayet mahkemece ulaşılan sonuca göre de, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilirken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesine aykırı olacak şekilde az vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalıdır..
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.