Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2465 E. 2014/754 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2465
KARAR NO : 2014/754
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2011/496-2012/605

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 09.02.2008-10.03.2011 tarihleri arasında en son aylık brüt 1.258,00 TL ücretle kütüphane-İngilizce–drama öğretmeni olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini iddia ederek bakiye süre ücreti ve kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin işverenin güvenini kötüye kullanması, işini gereği gibi yapmaması ve ödevli bulunduğu görevleri hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi ve aynı zamanda işyerini zarara uğratması sebebiyle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II/h-ı-e. fıkraları gereğince feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı bir neden yokken işverence feshedildiği ve davacının bakiye süre ücretine hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında önce sözleşmenin belirli süreli olup olmadığı ve belirli süreli iş sözleşmesi mevcut ise bunun süresinden önce feshine dayalı olarak işverence ödenmesi gereken kalan süreye ait ücretler konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda davacının önce kütüphane elemanı olarak belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılmaya başlanmıştır. Bundan sonra davacıyla aynı işle ilgili olarak yine kütüphane öğretmeni olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapılmıştır. Davacının işe belirsiz süreli iş sözleşmesiyle başladığı anlaşılmaktadır.
Fesih tarihinden de yaklaşık 20 gün önce davacıyla 5580 sayılı Kanun’a tabi asli görevli usta öğretici sözleşmesi yapıldığı ve sözleşmenin başlangıcı olarak 01.09.2010 bitişi olarak da 31.08.2011 tarihi olarak belirlendiği, davacının gireceği dersin İngilizce olduğunun, gireceği ders sayısının ve ücreti ile ders ücretinin tespit edildiği, sözleşmenin MEB tarafından onaylandığı görülmektedir.
Davacının önce kütüphane elemanı olarak belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken tarafların anlaşarak yapılan işi ve sözleşmenin niteliği ile koşullarını tamamen değiştirerek iş ilişkisine belirli süreli iş sözleşmesi ile devam ettikleri anlaşılmaktadır. Diğer taraftan davalı tarafından haklı neden ispat edilemediğinden davacının bakiye süre ücreti ile kıdem tazminatına hak kazandığının belirlenmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak Borçlar Kanunu’nun 325. maddesinde, “İş sahibi işi kabulde temerrüt ederse, işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti isteyebilir” şeklinde kurala yer verilerek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 408. maddesinde işverenin işi kabuldeki temerrüdü sebebiyle işçinin iş görememesi halinde ücret hakkının olduğu açıklanmıştır. İşçinin iş görme edimini yerine getirememesi halinde yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir işi yaparak kazandığı veya kasten kaçındığı yararlarının indirileceği de hükme bağlanmıştır.
Bu itibarla Borçlar Kanunu’nun 325. maddesine (6098 sayılı TBK 408) göre işçinin, sözleşme kapsamındaki işi yapmaması sebebiyle tasarruf ettiği miktar ile diğer bir işten elde ettiği gelirleri veya kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyler kalan süreye ait ücretler toplamından indirilmelidir. Bu konuda gerekli araştırmaya gidilmeli, işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da iş arayıp aramadığı araştırılarak indirim yapılmalıdır.
Bu noktada öncelikle davacının hizmet cetveli getirtilerek yukarıdaki esaslara göre dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 325. maddesine göre indirim yapılması gerekip gerekmediğinin araştırılıp değerlendirilerek davacının bakiye süre ücreti hakkında hüküm kurulması gerekirken bunun yapılmaması isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.