Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/24310 E. 2014/34259 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24310
KARAR NO : 2014/34259
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 13. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2012/367-2013/406

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 22.06.2008 tarihinden 13.01.2012 tarihine kadar çalıştığını, son aldığı maaşın brüt 1.649,84 TL olduğunu, iş sözleşmesinin sebep bildirilmeden feshedildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini, gündüz vardiyasında 08:00-18:30 gece vardiyasında 20:00-06:30 saatleri arasında çalıştığını, bordrolarına yansıyan fazla mesainin ödendiğini, tahakkuk etmeyen ayların ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai alacağının davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkiline ait iş yerinde 02.12.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının işten çıkartılması için kasıtlı olarak işi yavaşlattığını, işi yavaşlattığına dair tutanaklar tutulduğunu, 15.03.2012-16.03.2012-19.03.2012 tarihlerinde davacının işe gelmediğini, devamsızlığı ve işi yavaşlatmasına ilişkin haklı bir gerekçe sunulmaması ve işe gelinmemesi halinde iş sözleşmesinin feshedileceği hususunun ihtarname ile davacıya bildirildiğini, davacının iş sözleşmesini şirket müdürü D. S. tarafından sonlandırıldığını iddia ettiğini, bu kişinin şirketin yetkilisi, müdürü veya işçi çıkartmaya yetkili çalışanı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasındadır. Davacı iş sözleşmesinin haksız olarak 14.03.2012 tarihinde feshedildiğini beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirtmiştir. Davalı şahitlerinden birtanesi davacının iş kuracağından dolayı işten ayrıldığını duyduğunu beyan ederken, diğer davalı şahidi davacının maaşına zam istediğini, işveren tarafından zammın daha sonra verileceğinin söylenmesi üzerine işten kendisinin ayrıldığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Davalı şahit beyanları çelişkilidir. Davacı şahitlerinden feshe ilişkin görgüye dayalı bilgisi olan davacı şahidi davacı ile işyeri sahibinin tartıştıklarını gördüğünü ve bundan sonra davacının işine son verildiğini beyan etmiştir. Dosyada davacının iş sözleşmesinin feshedildiğini belirten 14.03.2012 tarihli ihtarnamesi bulunmaktadır. Davacının kendisini işten çıkarttığını bildirdiği D. S.’ın davacı ve davalı şahit beyanlarına göre işyeri sahibinin oğlu olduğu ve fabrikanın yönetimi ile ilgili işlemleri yaptığı anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile şahit beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği anlaşılmakta olup feshin haklı sebebe dayandığı ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca mahkemece bu gerekçe ile davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 03.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.