Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/24273 E. 2014/34250 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24273
KARAR NO : 2014/34250
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2011/306-2013/451

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin tam olarak ödenip ödenmediği ve buna göre davacı işçinin iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davalı işveren hakların tam olarak ödendiğini savunmuş ve buna göre işçinin feshinin haklı sebebe dayanmadığı beyan edilmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili süresi içinde temyiz etmiştir.
Fazla mesai ve genel tatil çalışması yaptığını iddia eden işçi iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla mesai ve genel tatil çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla mesai ve genel tatil çalışmasının bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla mesai ve genel tatilde çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün olmadığı görüşü Dairemizce ilke kararı olarak benimsenmiştir. Gerçekten, fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaların gösterildiği ve karşılığında zamlı ücret tahakkuklarının yer aldığı bordro işçi tarafından imzalanmakla içeriğinin kabul edildiği anlamı ortaya çıkmaktadır. Ancak, işçinin fazla mesai ve genel tatil çalışması alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir.
Somut olayda davacı işçi fazla mesai ve genel tatil çalışma ücretinin ödenmemesini fesih sebebi göstermiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai ve genel tatil çalışması konusunda hesap yapılırken davacı ile menfaat birliktelikleri olan şahit anlatımları dikkate alınmıştır. Mahkemece fazla mesai ve genel tatil çalışması konusunda davacı tanıklarının lehe olan anlatımına dayanılarak hüküm kurulması hatalıdır. Davacı tanığı ve davalı tanıkları işyerinde işe girişte ve işten çıkışta devam çizelgesinin imzalandığını, fazla çalışma karşılığı ücretin ödendiğini belirtmişlerdir. Bu durumda işyerinden işe giriş ve işten çıkış kayıtları getirtilmelidir.
Ayrıca şahitlerin fazla çalışma karşılığı ücretlerin ödendiğini belirtmesi, iş müfettişi raporu dikkate alındığında mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 169 ve devamı maddeleri gereğince davacı isticvap olunarak, işyerinde fazla mesai ve genel tatil çalışması yapılıp yapılmadığı ve yapıldığında ise ücretini alıp almadığı sorulup gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak, işveren kayıtları ile dosya içeriğine göre fazla mesai ve genel tatil çalışmalarının tam olarak ödenip ödenmediği üzerinde durulmalı ve sonucuna göre fazla mesai ve genel tatil ücreti ile kıdem tazminatı istekleri yönünden karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, mahkemece fazla mesai ve genel tatil ücreti alacağından yapılan takdiri indirim oranın belirsiz olması ve buna bağlı yapılan hesaplamanın denetime elverişli olmaması da hatalıdır.
2-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık izin alacağı 350,00 TL olarak hesaplanmış ancak raporun sonuç kısmına 700,00 TL olarak belirtilmiştir. Mahkemece yıllık izin alacağı 700,00 TL olarak kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davacının 350,00 TL yıllık izin alacağının bulunduğunun anlaşılmasına göre gerekçe belirtilmeden hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamadan farklı tutara hükmedilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.