Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2424 E. 2014/5180 K. 07.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2424
KARAR NO : 2014/5180
KARAR TARİHİ : 07.03.2014

MAHKEMESİ : Adana 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2012/256-2012/189

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından 01.06.2009 tarihinde tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, feshin geçerli nedene dayanmadığından işe iade davası açıldığını ve davanın kabul edildiğini, müvekkiline kıdem, ihbar tazminatı ile fazla mesai, resmi tatil mesaisi, hafta sonu mesaisi ve bayram mesaisinin ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta sonu mesaisi, resmi tatil günleri yapılan mesai ücretinin alacaklarının davalı alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirkete ait mağazada 12.09.2006-01.06.2009 tarihleri arasında mağaza sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin son kullanma tarihi geçmiş ürünü satıştan kaldırmaması nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-ı bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, müvekkili şirkette yasalara aykırı olarak aylık 195 saati aşacak şekilde fazla mesai yapılmadığını, işyerinde günlük çalışma saatlerini gösterir puantaj kayıtlarının mevcut olduğunu, davacının yönetici sıfatı ile çalıştığından kendi çalışma saatini kendisinin belirlediğini, resmi ve dini bayramlarda yapılan çalışmaların karşılığının ödendiğini, Ramazan bayramının 1 günü, kurban bayramlarının ise 2 günü mağazaların kapalı olduğunu, davacının hafta tatillerini bazen hafta içi bazen ise hafta sonu kullandığını, çalıştığı hafta tatili günlerinin ücretinin kendisine ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı ile kıdem tazminatı faiz başlangıç tarihi hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dosya içeriğindeki ücret bordroları ile puantaj kayıtlarının incelenmesinde; çeşitli dönemlerde genel tatil alacağı tahakkuku bulunduğu, puantaj cetvellerinde davacının imzasının olduğu, her ne kadar ücret bordrolarında davacının imzası bulunmamakta ise de ödemelerin banka yoluyla yapıldığı, davacının ücretlerini banka yoluyla alırken ihtirazı kayıtla aldığına dair bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, söz konusu kayıtların aksinin ispatına yönelik davacı tarafından başkaca bir yazılı delilin de sunulmadığı anlaşılmıştır. Nitekim 07.12.2010 tarihli bilirkişi kök raporunda, davacının ücret bordrolarında genel tatil sütununda miktar tahakkuk etmeyen aylar olan 2006 yılı Eylül, Kasım-2007 yılı Şubat, Mart, Haziran, Temmuz, Eylül, Kasım-2008 yılı Ocak, Şubat, Mart, Haziran, Temmuz, Kasım-2009 yılı Şubat, Mart ayları için ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı hesabının yapılacağı ancak söz konusu aylardan sadece 2008 yılı Ocak ayına ulusal bayram ve genel tatil günü geldiğinden, belirtilen diğer ayların hiçbirine ulusal bayram ve genel tatil günü gelmediğinden sadece 2008 yılı Ocak ayı için ulusal bayram ve genel tatil Ücret alacağı hesabının yapıldığı; 28.02.2011 tarihli bilirkişi ek raporunda da 2008 yılı Ocak ayı puantaj kaydı incelendiğinde davacı tarafından imzalanmış olduğu ve ocak ayının birinci günü boş (B) olarak gözüktüğü bu nedenle davacının ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının bulunmadığının belirtilmesine karşın mahkemece ulusal bayram ve genel tatil alacağına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağını yeterli ve inandırıcı delillerle ispat edemediğinden bu isteğin reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Somut olayda, davacının feshin geçersizliğine karar verilmesi istemiyle açtığı davanın lehine sonuçlandığı ve kararın kesinleştiği tartışmasızdır. Davacının kesinleşen kararın kendisine tebliğinden sonra işe başlatılmak için süresi içinde davalı işverene başvurusunu yaptığı, işe iade başvurusunun davalıya 30.12.2011 tarihinde tebliğ edildiği ve davacı işçinin, davalı işverence 30.01.2012 tarihinde işe başlatılmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 120. maddesi hükmü uyarınca kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi halen yürürlüktedir. Anılan 14. maddenin 11. fıkrası hükmüne göre kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Buna göre faiz başlangıcı fesih tarihidir.
İşe iade davası sonrasında işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olmakla, kıdem tazminatı bakımından faiz başlangıcı da, işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur. Somut olayda, kıdem tazminatına, davalı tarafça 1 aylık işe başlatma süresinin sonu olan 30.01.2012 tarihi yerine, geçersiz sayılan fesih tarihi olan 01.06.2009 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.