Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/24215 E. 2014/33835 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24215
KARAR NO : 2014/33835
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2012
NUMARASI : 2012/239-2012/379

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Hacıoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalı işçinin, müvekkiline ait işyerinde 18.06.2009-27.01.2012 tarihleri arası satış temsilcisi olarak çalıştığını, hiçbir haklı sebep göstermeden ve davacı şirkete ihbar süresi dahi tanımadan iş sözleşmesini feshettiğini ve davacı şirketin rakibi olan diğer davalı şirkette çalışmak üzere iş sözleşmesi imzaladığını, davalı işçinin müvekkili ile imzaladığı iş sözleşmesinde düzenlenen rekabet yasağına aykırı davranarak diğer davalı A.. A..’nin yanında işe girmiş bulunduğunu beyanla ihbar tazminatı ve cezai şart alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı S.. K.., davada Antalya İş Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yerleşim yerinin Antalya olduğunu ayrıca davalı şirketin davacı ile faaliyet alanının farklı olduğunu rakip firma olmadığını, kendisinin davacıya bir borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı A. A. K. Sanayi Oluklu Mukavva Kağıt Tic. A.Ş vekili, İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesine göre yetkili mahkemenin Antalya İş Mahkemesi olduğunu, şirketlerin faaliyet alanının farklı olduğunu, davanın yetki yönünden reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Antalya İş Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, ihbar tazminatı ile rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şart alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup, öncelikle dikkate alınması gereken husus uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemenin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinde getirilen rekabet yasağı taahhüdü ile davalı; davacı işyerinden ayrıldıktan sonra bir yıl süreyle davacı ile aynı faaliyet ve çalışma konusunda çalışan herhangi bir işte çalışamayacağını taahhüt etmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 2012/9-854 esas 2013/292 sayılı 27.02.2013 tarihli kararına göre ”Davaya dayanak alınan taahhüdün işçi ile işveren arasında düzenlenmiş olması, bu taahhüt sebebiyle çıkan uyuşmazlığın iş hukuku kapsamında kaldığını kabule yeterli değildir. Zira, bu taahhüt iş sözleşmesinin sona ermesi halinde yapılmaması gereken bir hususa ilişkin olmakla, iş hukukunun düzenleme alanı dışında kalmaktadır.
Gerek davalı işçinin açıklanan taahhüdünün kapsamı, gerek davalının davacıya ait işyerinden istifaen ayrılmış ve başka bir işyerinde çalışmaya başlamış olması ve gerekse de davacının istemi ile davanın açıklanan özelliğine göre; davalının rekabet yasağını ihlal eden davranışının açık biçimde iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bulunduğu; bu davranışın, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444 ve 447 maddeleri (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 348.maddesi) kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.  
Bu kapsamda yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ise, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1-c. (mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3.) maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığında duraksama bulunmamaktadır.  Mutlak ticari davaların görülme yeri ise, açık biçimde ticaret mahkemeleridir. O halde,  mutlak ticari dava niteliğindeki eldeki davaya bakma görevi de ticaret mahkemesine aittir.”
Hukuk Genel Kurulunun bahsi geçen kararında belirtildiği gibi işçi-işveren arasında düzenlense de rekabet yasağına ilişkin davalar mutlak ticari dava olup ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekirken mahkemece davacı işverenin rekabet yasağına ilişkin talebinin tefrik edilerek bu talep yönünden görevsizliğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
2-Somut olayda; davacı işveren, davalı işçinin, müvekkiline ait T.fabrikasında satış temsilcisi olarak çalıştığını belirterek ihbar tazminatı talebine ilişkin davayı Tire Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde açmıştır
İhbar tazminatı talebi yönünden işin görüldüğü yerin T. olması, dava dilekçesinin davalı işçiye T.’de tebliğ edilmiş olması ve dosya tüm kapsamı dikkate alındığında Tire İş Mahkemelerinin davaya bakmakla yetkili olduğu kabul edilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile Antalya İş Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.