Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/24202 E. 2014/33828 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24202
KARAR NO : 2014/33828
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2012/225-2013/174

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 13.11.2009-31.07.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde asgari ücretle güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, çalışma saatlerinin 08:30-19:30 olduğunu, haftanın birkaç günü 21:30’a kadar çalıştığını, buna göre günlük çalışma süresinin onbir saat, haftalık çalışma süresinin ise 55 saat olduğunu, çalıştığı süre boyunca hak ettiği fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini beyanla fazla mesai ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, açılan davanın yersiz olduğunu, davacının 09:00-17:30 saatleri arasında çalıştığını, davacının 17:30’da mesaisi bitmesine rağmen 18:30 servis otobüsünü dershanede beklediğini, bir saatlik bu sürenin çalışma saatlerinden sayılmasının mümkün olmadığını, davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının fazla mesai ücreti alacağının kabulüne karar verilmiştir
Karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir.
Davacı işçinin, 13.11.2009-31.07.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda, şahit beyanları değerlendirilerek davacının, ayda üç hafta, onüçbuçuk saat, bir hafta, onsekiz saat olmak üzere ortalama haftada ondörtbuçuk saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir.
Fazla çalışma konusunda davacı şahidi S.. B..’nün beyanları, yapılan işin niteliği ve dosya kapsamına göre davacının, haftada üçbuçuk saat fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Bu tespite göre hesaplanacak fazla mesai ücretinden davacının çalışma süresi ve fazla mesai miktarı değerlendirilerek, %25 takdiri indirim yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.