Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/24197 E. 2014/33826 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24197
KARAR NO : 2014/33826
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2013
NUMARASI : 2009/10-2013/472

Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Hacıoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01.03.2001 – 20.09.2008 tarihleri arası şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık ücretli izin, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ü.. A.. vekili davacının müvekkili şirkette hiçbir zaman çalışmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı Ü.-K.Uluslararası Nakliyat Ve Tic. A.Ş. vekili davacının davalı şirkette iki dönem halinde çalıştığını, her iki çalışma döneminin de davacının devamsızlığı üzerine müvekkili tarafından haklı sebeple sona erdirildiğini, davacının yaptığı işin gereği fazla mesai yapmadığını, davalı şirketin davacıyı tatilsiz ve hiç dinlendirmeden günde on üç saat çalışmaya mecbur ettiği iddiasının mantığa aykırı olduğunu, zamanaşımı defi ileri sürdüklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı işverenler tarafından feshin haklı sebebe dayandığı ispatlanamadığı gerekçesiyle, davacı karşı davalının kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık ücretli izin alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı taraf 08.12.2009 tarihli duruşmada, Ü.. A.. karşı hataen dava açtıklarını ifade etmiştir. Yargılamanın şirket yönünden bu beyan çerçevesinde sonuçlandırılması gerekirken, bu şirket yönünden davacının anılan beyanı dikkate alınmadan, talep aşılarak davalılar arasında organik bağ varlığının kabulü ile davalıların birlikte sorumlu tutulmaları isabetsizdir.
2- Taraflar arasında işçinin ücreti uyuşmazlık konusudur. İşçinin kıdemi, meslek ünvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek meslek odaları ile ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Yöntemine uygun şekilde emsal ücret araştırması yapılmadan sonuca gidilmesi hatalıdır.
3-Davacının son dönem çalışmasının devamsızlık sebebiyle işveren tarafından haklı sebeple sonlandırıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacı taraf bunun aksini yeterli ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığından ve davalı tarafın bu konuda sunduğu deliller dosya kapsamına uygun ve ikna edici olduğundan son dönem çalışmanın işverence haklı feshedildiğinin kabulü gerekir.Ancak davacının 14.03.2002-31.10.2003 tarihleri arasındaki ilk dönem çalışmasına ilişkin kıdem ve ihbar tazminatı talepleri hüküm altına alınmalıdır.
4- Fazla mesai konusunda davacı şahitleri davacı ile birlikte iş seyahatine çıkan kişiler değillerdir. Davacı şahitlerinin davacı ile aynı araçla çalışmaya gitmedikleri gözetilerek görgüye dayalı bilgilerinin olması söz konusu değildir. Davacı şahitlerinin ikisi de davalı işverence işten çıkarılan ve kısmen davacı ile menfaat birlikteliği söz konusu olabilecek kişilerdir. Bu durumda Karayolları Trafik Yönetmeliği ile düzenlenen günlük azami araç kullanma süreleri de dikkate alındığında davacının haftalık dokuz saat fazla mesai yaptığı kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir.
Fazla mesai alacağı bu tespite göre hesaplanarak %30’dan aşağı olmamak üzere takdiri indirim yapıldıktan sonra hüküm altına alınmalıdır.
5-Yukarıdaki maddede değinildiği üzere, davacı şahitlerinin hafta tatili alacağına ilişkin anlatımları yeterli ve inandırıcı görülmediğinden, bu konuda davalı şahit beyanlarına itibar edilerek hafta tatili alacağının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.