Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2389 E. 2014/606 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2389
KARAR NO : 2014/606
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/10/2012
NUMARASI : 2011/44-2012/595

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıya ait işyerinde 1989-1995 ve 1997-2002 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, hak kazandığı işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının aralıklı iki dönem halinde müvekkiline ait işyerinde çalıştığını, kendi isteğiyle haklı sebep olmaksızın işyerinden ayrıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işverenin iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, 01.06.1989-28.11.1995 ve 25.07.1997-01.10.2002 tarihleri arasında aralıklı iki dönem halinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Esasen bu yönde taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Davacı, her iki dönem çalışması bakımından da iş sözleşmesinin işverence haklı sebep olmaksızın feshedildiğini iddia etmiş, davalı vekili ise her iki dönem çalışmasının da davacının istifası yoluyla sonlandığını savunmuştur.
Davalı vekili, davacıya ait şahsi sicil dosyasının ve özlük belgelerinin 2009 yılında meydana gelen sel felaketinde zayi olduğunu ileri sürerek, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.04.2010 tarih 2009/974 esas 2010/125 karar sayılı zayi belgesi düzenlenmesi hakkındaki kararını dosyaya sunmuştur. Anılan kararda, 09.09.2009 tarihinde işverene ait işyerinin sel baskınına maruz kaldığı, işverene ait ticari defter ve işyeri kayıtlarının doğal afet sonucu zarar gördüğü gerekçesiyle, işten ayrılan personellere ait özlük dosyaları hakkında zayi belgesi düzenlenmiştir.Dinlenen davacı şahidi, iş sözleşmesinin feshine ilişkin bilgisi bulunmadığı beyan etmiştir. Davalı şahidince ise, davacının kendi isteğiyle işi bıraktığı bildirilmiştir.
Hizmet döküm cetvelinin incelemesinden ise, davacının her iki dönem çalışmasının sonlanmasının ardından aralıksız şekilde dava dışı işverenlere ait işyerlerinde çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, davalı şahidince davacının emeklilik sebebiyle işyerinden ayrıldığı yönünde bilgi verilmiş ise de, davacının bu yönde bir iddiası olmadığı gibi, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre de işçinin iş sözleşmesinin sonlanmasından çok sonra 2007 yılında emekli olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan delil durumuna ve özellikle davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini iddia ve ispat etmemesine göre, davacı işçinin her iki dönem çalışması yönünden, kendi isteğiyle haklı sebep olmaksızın işyerinden ayrıldığı ve böylece istifa etmek suretiyle iş sözleşmelerini feshettiği kanaatine varılmaktadır. Anılan sebeple, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi