Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/23843 E. 2014/33909 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23843
KARAR NO : 2014/33909
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2013
NUMARASI : 2011/493-2013/277

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde çeşitli bölümlerde ve en son santral bölümünde çalıştığını ancak doğum yaptıktan sonra iş başı yaptığında tekrar işe girdiğinde çalışmış olduğu kısa görevinin verildiğini, davacının küçük çocukları olması ve halen sür vermesi nedeniyle eski görevi olan santralde çalışmak için işverene ricada bulunduğunu, ancak bu isteğinin işverence reddedildiğini, işveren tarafından vardiyasının özellikle 13:00-23:00 saatleri arasında yazıldığını davacını bu şekilde istifa ettirilmeye çalışıldığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ücreti alacaklarını davalıdan tahsilini istemiş talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının 11.04.2011’de iş başı yapıp 30 dakika sonra işyerini terk ettiğini, üç gün gelmediğini, bu konuda tutanaklar tutulup kendisine ihtar çekilip buna rağmen gelmemekle iş sözleşmesinin feshedildiğini, alacakların ise zamanaşımına uğradığını savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlerin hesaplanması noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür.
Somut olayda davacının 27.05.2003-25.04.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde farklı birimlerde personel olarak çalıştığı, mahkemece karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda, davalı işverence yıllık ücretli izin defteri veya imzalı belge ibraz edilmediği, bilirkişi tarafından hazırlanan ilk rapor ardından dosyaya 2010 yıllık izin formu ile dosyada daha önceden de var olan 15.01.2010 tarihli dilekçenin sunulduğu ve bu doğrultuda 18.02.2013 tarihinde yeniden yıllık izin alacağı hesaplaması yapıldığı görülmüştür. Dosya kapsamındaki delil durumu da dikkate alınarak yapılan ikinci hesaplamaya göre yıllık izin alacağı belirlenmeliyken ilk bilirkişi raporu temel teşkil edip verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.