Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2382 E. 2014/599 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2382
KARAR NO : 2014/599
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/12/2012
NUMARASI : 2009/829-2012/1165

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıya ait işyerinde şoför olarak çalıştığını, işyerinde iş müfettişince yapılan inceleme sonucunda işçilerin fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödenmesi gerektiğinin rapor edildiğini ve işverene bildirildiğini beyanla, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava konusu ücret alacaklarına hak kazanmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda talebe konu fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacakları bakımından iş müfettişi raporunda belirtilen tespitler nazara alınmış; ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bakımından ise şahit beyanlarına itibar edilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece de fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacakları hakkaniyet indirimi uygulanmadan; ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ise hakkaniyet indirimi uygulanarak hüküm altına alınmıştır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Malatya Bölge Müdürlüğü İş Teftiş Kurulu Başkanlığına bağlı iş müfettişince, 21.11.2008 tarihinde davalıya ait işyerinde şikayet üzerine yapılan teftiş sonucu düzenlenen 24.11.2008 tarihli raporda, işyerinde çalışma saatlerinin hafta içi 08:00-12:00, 13:00-17:00 saatleri arasında, cumartesi günü ise saat 13:00’e kadar olduğu, davacının da aralarında bulunduğu toplam on işçinin 2007 yılında kış aylarında çalışma saatlerinin yine 08:00-17:00 arasında olmakla birlikte, yaz aylarında ( toplam altı ay boyunca) haftanın yedi günü 06:00-20:00 saatleri arasında günlük dört saat ara dinlenmeyle çalıştıkları, 2008 yılında yaz aylarında ( toplam altı ay boyunca) yine aynı çalışma saatlerinde bu kez iki haftada bir hafta tatili dinlenmesi yaparak çalıştıkları belirtilerek, işçilerin 2007 ve 2008 yılında bu çalışmaları karşılığı toplam sekizyüzyetmiş saat fazla çalışma alacağının, 2007 yılı için yirmidört gün hafta tatili alacağının, 2008 yılı için ise oniki gün hafta tatili alacağının bulunduğu bildirilmiştir.Bahsi geçen rapora dayanak tutanakta, aynı tespitlere yer verilmekle yetinildiği, incelenen herhangi bir işyeri kaydından bahsedilmediği, anılan tespitlere ulaşılmasına sebep herhangi bir maddi veya hukuki olgunun açıklanmadığı görülmektedir. Tutanak ekinde, tek sayfadan ibaret işyeri sendika temsilcisi olduğu belirtilen şikayetçi D…Ş… isimli şahsın ifadesini içerir tutanağın bulunduğu, şahsın ifadesinde ise 2007 yılı içerisinde sakaların altı boyunca günde iki buçuk saat fazla çalışmayla tüm hafta günlerinde, 2008 yılında ise aynı fazla çalışma saatiyle ayda iki kez hafta tatili kullanarak çalıştıklarını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Dinlenen taraf şahitleri ise, gerek çalışma düzeni gerekse de davacının değişen tarihlerde fiilen yaptığı iş bakımından birbiriyle çelişkili beyanlarda bulunmuşlardır. Şahitlerin davalı belediyedeki görevleri ve çalıştığı birimler itibariyle, davacının çalışma düzenini bilmelerinin mümkün olup olmadığı da dosya kapsamına göre denetlenememektedir.
Mahkemece, iş müfettişi raporunda tespit edilen toplam sekizyüzyetmiş saat fazla çalışma alacağı ve otuzaltı gün karşılığı hafta tatili alacağı hüküm altına alınmış ise de, iş müfettişi raporundaki tespitlere dayanak maddi ve hukuki olguların açıklanmaması, rapor ve eklerinin somut verilere dayanmaksızın ve gerekçelendirilmeden hazırlanmış olması nazara alındığında, salt anılan rapora itibar edilerek sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Ulusal bayram ve genel tatil alacağı bakımından da şahit beyanlarına itibarla hüküm verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir.
Kabule göre de, hesaplanan fazla çalışma ve hafta tatili alacağının yazılı belgelere ve işyeri kayıtlarına dayanmaması nazara alındığında hakkaniyet indirimi yapılmaması da hatalı olmuştur.
Anılan sebeplerle, öncelikle davacının uyuşmazlığa konu dönemde fiilen yaptığı işin niteliği aydınlığa kavuşturulmalıdır. Davalının kamu kurumu olduğu nazara alınarak, işin düzenlenmesi ve denetlenmesi amacıyla işçilerin günlük çalışma sürelerine yönelik düzenleme yapılıp yapılmadığı, işyerine giriş çıkış saatlerini gösteren puantaj kayıtlarının düzenlenip düzenlenmediği, fazla çalışma, hafta tatili veya ulusal bayram genel tatil günü çalışması yapılması yönünde talimat ve benzeri iş yeri iç yazışmalarının bulunup bulunmadığı, belediyenin her bir biriminde çalışan işçi sayısı araştırılmalı, işin yürütümü ile ilgili düzenlenen tüm belgeler dosyaya celp edilmelidir. Uyuşmazlığa konu dönemde, davalıya ait iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmeleri eksiksiz şekilde istenilmeli, davalı belediyenin hizmet verdiği nüfus sayısı araştırılmalıdır.
Taraf şahitlerinin, uyuşmazlığa konu dönemde davalı belediyedeki görevleri ve çalıştığı birimler davalı işverenden sorularak tespit edilmeli, davacının çalışma düzenini bilmelerinin mümkün olup olmadığı denetlenmeli, bilgi ve görgülerine yeniden başvurularak beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeye çalışılmalıdır.
Neticeten yapılacak araştırma sonucunda, tüm dosya kapsamı değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.