Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/23726 E. 2014/33770 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23726
KARAR NO : 2014/33770
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2012/604-2013/447

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirket nezdinde ve davalı şirketin işleteni olduğu gemilerde yağcı olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, vergi iadesi, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, görev, yetki, zamanaşımı ve husumet itiraz ve defilerinde bulunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş özleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık İş Mahkemelerinin davaya bakmakla görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın kanuni dayanağı 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 1. maddesine göre denizlerde göllerde ve akarsularda Türk bayrağını taşıyan yüz veya daha yukarı grostonilatoluk gemilerde bir hizmet akti ile çalışan gemi adamları ve bunların işverenleri hakkında bu kanun uygulanır. Diğer bir deyişle Deniz İş Kanunu kapsamında olmanın ön koşulu hizmet akti ile çalışılan geminin Türk bayrağı taşımasıdır. Anılan Kanun’un 46. maddesine göre “Bu kanun (Deniz İş Kanunu) kapsamına giren gemi adamlarıyla bunların işveren veya işveren vekilleri arasında bu kanundan veya hizmet akdinden doğan davalar hakkında, 5521 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları Deniz iş kanunun kapsamına giren gemi adamları ile işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık hizmet sözleşmesinden veya Deniz İş Kanunundan kaynaklanmalıdır.
6762 sayılı TTK’nun 4. maddesi, son fıkra hükmü ile bu kanunun Deniz Ticaret Kitabında düzenlenen uyuşmazlıklardan kaynaklanan hukuk davalarını görmek üzere Deniz İhtisas Mahkemelerinin kurulması hususu düzenlenmiştir.
6762 sayılı TTK’nun 5136 sayılı kanunun 1.maddesi ile eklenen son fıkrası hükmü “20/04/2004-5136 S.K. 1.mad) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, bu Kanunun Dördüncü Kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir” düzenlemesini içermektedir.
Bu düzenleme gereği, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca 01.04.2005 tarih ve 188 sayılı karar ile “… II-Denizcilik ihtisas mahkemesi kurulmayan yerlerde,
a)-Ticaret mahkemesi bulunan yerlerde;
1-Bir ticaret mahkemesi bulunan yerlerde bu mahkemenin,
2-Birden fazla ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı ticaret mahkemesinde,
b)Ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde;
1)Bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemede,
2)Birden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde, 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinde bakılmasına,…” düzenlemesini içeren ilke kararı yayınlanmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe geren 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde Deniz İhtisas Mahkemelerine ilişkin bir düzenleme yer almamakta olup, 6102 sayılı Kanun ile Deniz İhtisas Mahkemelerinin lav edildiği anlaşılmaktadır. Bu düzenleme dikkate alınarak 6103 sayılı TTK Uygulanması ve Yürürlüğü Hakkındaki Kanunun 8.maddesi ile kanunun yürürlüğe girmesinden sonra TTK’nun, Deniz Ticaretine ilişkin uyuşmazlıkların hangi mahkemelerde görüleceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
6103 sayılı TTK’nun Uygulanması ve Yürürlüğü Hakkındaki Kanunun 8. maddesi aynen “Deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davaları;
(1)6762 sayılı Kanunun 4.maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kurulmuş bulunan denizcilik ihtisas mahkemesinin görmekte olduğu davalar, Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından, Türk Ticaret Kanunu ile diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli kılınacak asliye ticaret mahkemesine devredilir.
(2)Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan deniz ticaretine ve deniz sigortasına ilişkin hukuk davalarını görmekte olan mahkemeler, yargı çevreleri içinde ve görev alanlarına giren sonuçlanmamış davaları ve işleri devredemezler.” düzenlemesini içermektedir.
6103 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince HSYK’ca İstanbul ve İzmir İllerinde TTK’nun Denizcilik Kitabından kaynaklanan uyuşmazlıkları görmek üzere görevli mahkemeler belirlenmiş, bu illerin dışında ise böyle bir görevlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, 01.07.2012 tarihinden sonra 6102 Sayılı Kanunun Deniz Ticaret Kitabından doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılacak, ticari davalar ise 6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi gereğince Ticaret Mahkemelerince görülecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davanın 25.07.2012 tarihinde iş mahkemesinde açıldığı, davacının çalıştığı gemilerin Malta Bandıralı kuru yük gemileri olduğu, hal böyle olunca davacının Deniz İş Kanunu kapsamında bir çalışmasının bulunmayışı nedeniyle 5521 sayılı Kanun uyarınca İş Mahkemesinin davaya bakma görevinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davaya bakmakla özel yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.