Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2350 E. 2014/498 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2350
KARAR NO : 2014/498
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

MAHKEMESİ : Adana 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2012
NUMARASI : 2012/41-2012/1047

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . ….. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait işyerinde 02.05.2006-30.12.2011 tarihleri arasında çalıştığını, fazla çalışma ücret alacaklarının ödenmemesi talep etmesi üzerine iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir .
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiği, davacının fazla çalışma iddiasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar süresi içerisinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Somut uyuşmazlıkta; fazla çalışma ücret alçağı yönünden beyanlarına itibar edilen davacı tanıkları iş yerinde 2010-2011 yılları arasında yaklaşık olarak bir yıl süre çalışmışlardır. Tanıklarının davacının 2006-2011 yılları arasında gerçekleşen tüm çalışma dönemine ilişkin bilgisi bulunmamaktadır. Bu durumda davacının 2010 yılından önce gerçekleşen çalışma dönemine ilişkin fazla çalışma iddiasını ispatladığı kabul edilmeyeceğinden tüm çalışma süresi için hesaplama yapılmış olması hatalıdır .
Öte yandan davacı tanığı C.. K..’nın beyanı ile haftada üç gün çalışmanın 21.00 da bittiği sabittir. Bu durumda çalışmanın haftada altı gün saat 22.00 ‘a kadar sürdüğü yönündeki kabul de hatalıdır. Bu hususun dikkate alınmaması ayrı bir bozma sebebi olarak kabul edilmiştir .
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.