Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2315 E. 2014/335 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2315
KARAR NO : 2014/335
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : Antalya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2012
NUMARASI : 2010/695-2012/458

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi …… tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 10.06.2009-30.05.2010 tarihleri arasında davalı işveren işyerinde çalıştığını, ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, ihbar tazminatı ile ücret, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının çalışmasının sadece 39 gün olduğunu, ücret alacağı bulunmadığını, diğer alacaklara da hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacı işçi, iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi sebebi ile haklı olarak feshettiğini iddia etmiş olup, aynı zamanda ihbar tazminatı alacağı talebinde de bulunmuş ise de; iş sözleşmesinin haklı nedenle de olsa işçi tarafından feshedilmesi halinde ihbar tazminatına hak kazanılamayacağı düşünülmeden davacının ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınması doğru olmamıştır. İhbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davalı işveren işyerinde otobüs şoförü olarak çalışmış olan davacının fazla çalışma alacağının, davacı tarafından kullanıldığı iddia edilen iki farklı otobüse ait takograf kayıtlarının çözümü ile hesaplandığı anlaşılmaktadır. Teknik bilirkişi raporunda iki araca ilişkin takometre kayıtları tarihlerine göre sıralanarak çözümlenmiş olup, hangi kaydın hangi araca ait olduğu belirtilmemiştir. Ayrıca dosyada davacının o tarihlerde hangi aracı kullandığına ilişkin delil ve belge bulunmamaktadır. İki araca ait kayıtların bir arada değerlendirilmesi sonucunda davacının peşpeşe 22, 23 ve 24 saat çalışmaları bulunduğu, aynı gün için hem 11 saat hem de 19 saatlik çalışmanın kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışma şekli ise hayatın olağan akışına aykırıdır. Davalı taraf da, kayıtların sağlıklı olmadığını, kayıt altına alma işlemi şoför tarafından durdurulmadıkça yazılmaya devam ettiği için gerçek çalışmayı göstermediğini savunmuştur. Dosyada takometre kayıtları dışında davalı ile aralarında dava bulunan ve mahkemeden çıkacak sonuçtan menfaat elde edecek olan husumetli tanık anlatımlarından başka da delil bulunmamaktadır. Başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımları ile sonuca gidilemeyeceğinden; mahkemece davacının dosyaya takometre kaydı sunulan iki araçtan hangisini ne zaman kullandığı tespit edilmeli, ardından bu araçlara ilişkin olarak ilgili tarihlerdeki takometre kayıtları bir araya getirilmeli ve kayıtlar incelenerek sağlıklı tutulup tutulmadığı, hayatın olağan akışına aykırı bir çalışma kaydı bulunup bulunmadığı denetlenmeli, bu kayıtlara itibar edilip edilemeyeceği değerlendirilerek kayıtların sağlıklı olduğunun anlaşılması halinde varsa dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları kayıtlara göre hesaplanarak hüküm altına alınmalı, aksi halde bu taleplerin reddine karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.