Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/23127 E. 2014/33903 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23127
KARAR NO : 2014/33903
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Bursa 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2012/502-2013/312

Hüküm süresi içinde davacı ve davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan M.. Y..’a ait firmada 06.11.2007 tarihinden 07.02.2012 tarihine kadar komi olarak çalıştığını, esnek çalışma süresi prensibi ile çalışıldığını, yapılan fazla mesailere karşılık izin verildiğini, fakat müvekkilinin ilk amiri olan davalılardan Ş. D.’ın fazla mesailerin karşılığı verilen izinlerde adil davranmadığını, bu sebeple 07.02.2012 tarihinde müvekkili ile davalı Ş. D. arasında tartışma çıktığın, müvekkiline darp uygulayarak sinkaflı sözler söylediğini, bu durumu yazılı olarak işverene bildirdiğinde ise tazminatsız olarak işten çıkarıldığını, beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ücret ve Ş.. A.. aleyhine manevi tazminatın hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalılar vekilleri cevap dilekçesinde; Davacının 19.11.2007 tarihinden itibaren komi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-d. maddesi gereğince işyerinde başka bir çalışana sataşması sebebi ile feshedildiğini, yaptığı fazla çalışmaların karşılığı olan ücretin ödendiğini, davacının maaşlarını ihtirazı kayıtsız olarak tahsil ettiğini, çalıştığı döneme ait yıllık izin haklarını kullandığını beyanla davanının reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai alacağının kabulü ile manevi tazminat alacağı yönünden Ş.. A..’ın haksız fiil niteliğinde eylemleri olup kendisinin işveren vekili sıfatının bulunmadığı gerekçesi reddine karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalı M.. Y..’ın tüm temyiz itirazları ile davalı Ş.. A..’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
Davanın, 4857 sayılı Kanun kapsamı dışında kalması halinde, mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
Somut olayda davacı ile manevi tazminat talebi yöneltilen davalı Ş.. A.. arasında işçi işveren ilişkisi bulunmamaktadır. Ş.. A..’ın işveren ya da işveren vekili olmadığı, işyerinde davacının amiri pozisyonunda olsa da işçi sıfatı ile çalıştığı anlaşılmakla, dava konusu eylemin davalı Şaban’ın davacıya yönelik söz ve fiillerinden kaynaklı zararın tazmini olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın konusu haksız fiil olmakla birlikte, belirtildiği üzere uyuşmazlık işçi işveren ilişkisinden kaynaklanmadığından davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekirken iş mahkemesi sıfatıyla görülmesi doğru değildir. Mahkemelerin görevi kamu düzeine ilişkin olup bu konu re’sen araştırılmalıdır.
Ş.. A.. yönünden mahkemenin taraflar arasında iş sözleşmesi olmadığına ilişkin kabulü karşısında açılan davanın tefriki ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esastan reddi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.