Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/23012 E. 2014/6913 K. 21.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23012
KARAR NO : 2014/6913
KARAR TARİHİ : 21.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2011/926-2013/173

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin davalı işveren nezdinde Cezayir’de boru hattı döşeme işinde kaynakçı olarak çalıştığını, sözleşmenin haksız bir şekilde feshedildiğini, ihbar tazminatının ödenmediğini, onsekiz günlük ücret alacağı bulunduğunu, sözleşme gereği şirketçe ödenmesi gereken gidiş – dönüş yol masrafının da ödenmediğini, bu alacakların ödenmesi için Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2011/4983 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyanla, itirazın iptalini, %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 11.09.2009 tarihli sözleşme ile çalışmaya başladığını, 12.11.2009 tarihinde Cezayir’e gittiğini, 05.07.2010 tarihinde iş sözleşmesinin sona erdiğini, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının ihbar tazminatı talebinin yersiz olduğunu, fesihten sonra davacıya 3.835,28 USD ödendiğini, davacının aylık ücretinin fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti dahil 3.250,00 USD olduğunu, 454,79 USD uçak bileti masrafının ödendiğini, ayrıca davacının Cezayir’de çalışabilmesi için 5.500,00 DZD çalışma izni masrafı ve 140,00 DZD vize masrafı yapıldığını beyanla, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep yokken davalı tarafından feshedildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının ücretinin miktarı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacı 3500 USD ücret aldığını iddia ederken davalı davacının 600 USD ücret aldığını savunmaktadır. Yurt dışı hizmet sözleşmesinde ücretin 600 USD olduğu gözükse de dosya içinde ödeme belgesine ve banka kayıtlarına bakıldığında davalının savunduğu ücretin yerinde olmadığı görülmektedir. Davacıya ödenen ücretin içinde fazla çalışma ve tatil çalışma ücretlerinin de olduğu ileri sürüldüğünden mahkemece bu konuda yukarıdaki esaslara göre emsal ücret araştırması yapılması gerekmektedir. Bunun yapılmayarak eksik inceleme ile iddia edilen ücretin kabul edilip davacının taleplerinin hüküm altına alınması yerinde olmamıştır.
3-Davacının ücret alacağı olup olmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı Kanun’un 34. maddesinde, “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir sebep dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.” denilmiştir.
Yukarıda düzenlenen işçinin işin ifasından kaçınma hakkı özel bir ödemezlik defi olup, işverenin temerrüt halinden farklıdır. Bu sebeple ücretinin ödenmemesi sebebiyle işin ifasından kaçınan işçi kaçındığı süre için ücrete hak kazanamaz. Somut olayda aynı durumda olan işçilerin benzer dosyalarından da anlaşılacağa üzere işçilerin ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle toplu olarak işe çıkmadıkları anlaşıldığından (Yarg. 22. HD., 2013/29700-2014/6914; Yarg. 22. HD., 2013/21161-2014/6911 sayılı kararlar) davacının ücretinin ödenmemesi sebebiyle işin ifasından kaçındığı kabul edilerek bu süre için ücret talebinin reddi gerekmektedir.
4-Davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 sayılı Kanun’un 8. ve 28. maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez (Yargıtay HGK. 4.3.2009 gün 2009/ 9-57 E, 2009/ 110 K).
Somut olayda davacının talep ettiği hak tartışmalı olup yargılamayı gerektirdiği gibi ücretin miktarı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır. Şu halde itirazın iptali davasının konusunu oluşturan alacak likit değildir. İcra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.