Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2282 E. 2014/733 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2282
KARAR NO : 2014/733
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/07/2012
NUMARASI : 2009/201-2012/488

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 11.08.2006-17.02.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde muhasebe elemanı olarak çalıştığını, işyeri yetkilisinin sözlü bildirimi ile ekonomik olarak kriz içinde olduklarından iş sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin devamsızlık yaptığı iddiasının doğru olmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davalı işveren tarafından savunma yapılmadığı,dosyadaki bilgi,belge ve tanık anlatımlarına itibar edilerek davacının iş sözleşmesinin sonlanması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25 II- ( g) bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
Somut olayda, davacı 17.02.2009 tarihinde iş sözleşmesine davalı şirketin içinde bulunduğu kriz gerekçe gösterilerek sözlü olarak son verildiği beyan etmiştir. Davalı taraf davacının yıllık izin dönüşü işe başlamadığını ve devamsızlık yaptığını, bu gerekçe ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirtmiştir. Dosyada davacının 16.02.2009-17.02.2009 ve 18.09.2009 tarihlerinde devamsızlığına ilişkin tutunakların bulunduğu anlaşılmakdır. Dosyada bulunan dilekçeye göre davacının 28.01.2009-13.02.2009 tarihleri arasında yıllık izin talebinde bulunduğu sabittir. Davacı tanıklarının iş sözleşmesinin feshi konusunda görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığı görülmektedir. Davalı tanıklarından aynı zamanda tutanak tanığı olan A.. G..’in davacının izin bittikten sonra işyerine gelmediğini beyan ettiği, diğer davalı tutanak tanığı davacının iş sözleşmesinin feshine ilişkin bilgisinin bulunmadığını belirtmiştir. Diğer davalı tanıkları fesih konusunda bilgilerinin bulunmadığını beyan etmişlerdir. Tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları dikkate alındığında davacının yıllık izin dönüşü işe başlamadığı ve devamsızlık yaptığı, bu nedenle iş sözleşmesinin davalı işverence haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece bu gerekçe ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekli iken kabulüne ilişkin kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, kararın onanması gerekir görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum. 23.01.2014