Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2278 E. 2014/730 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2278
KARAR NO : 2014/730
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2010/933-2012/679

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 30.10.2007-01.11.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, 01.11.2010 tarihinde davalı şirketin personel müdürü tarafından aranarak 02.11.2010 tarihinde şirket merkezine gelmesinin söylendiğini, aynı gün sözlü olarak iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, son brüt maaşının 1.040,00 TL olduğunu, haftanın her günü 09:00-22:00 arasında çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, iki aylık 1.660,00 TL ücretinin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işyerini haksız olarak terkettiğini, davacının imzaladığı ücret bordrolarına göre ücretinin net 700,00 TL olduğunu, fazla mesai ücretinin ücrete dahil olduğunun sözleşmede yazılı olduğunu, fazla mesai yaptığında da ücret bordrolarına göre ücretinin ödendiğini, fiilen günde onüç saat çalıştığı iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etti.
Mahkemece, iş sözleşmesinin davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiğinin ispat yükümü davalı işveren tarafında olduğu, davalının davacının devamsızlığını savunduğu tarihlerin davacının iş sözleşmesinin sona erdiğini beyan ettiği 01.11.2010 tarihinden sonraki tarihler olması sebebi ile davacının iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten sonra devamsızlığının sözkonusu olamayacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de, anılan çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının anlatımları dikkate alınarak, davacının talep ettiği fazla mesai alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak davalı tanıklarının beyanı, davacının yaptığı işin niteliği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu alacakla ilgili olarak yeterince araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, işyeriyle ilgili davacının çalışmalarını gösteren diğer belgelerin celbedilip incelenerek, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde bilirkişiye inceleme yetkisi verilerek işyerindeki bilgisayar kayıtlarından işyerinin açılış-kapanış saatleri de tekrar incelenerek fazla çalışma olgusu kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmelidir. Ayrıca fazla mesai alacağı hesaplamasında hafta tatili günlerinin dikkate alınması mükerrer ödemeye neden olabileceğinden hatalıdır. Bu nedenle davacının fazla mesai alacağının hesaplanmasında hafta tatili günleri dikkate alınmayarak haftanın altı günü üzerinden hesaplama yapılması gereklidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.