YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22290
KARAR NO : 2013/19148
KARAR TARİHİ : 17.09.2013
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı veya geçerli bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının tüm uyarılara rağmen görevini gereği gibi yerine getirmemesinden dolayı şirketin maddi ve manevi zarara uğradığı, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “davacının iş sözleşmesinin feshine gerekçe gösterilen tüm davranışları için ayrı ayrı uyarı ve sözlü uyarı cezası verildiği, bunun haricinde iş yerindeki işleyişi aksatacak, işverenin zarar etmesine neden olacak, işten ayrılma bildirgesinde gösterildiği üzere ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı bir davranışının iddia ve ispat edilmediği, feshin bu nedenle geçerli ve haklı olmadığı” gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun’un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır. Keza, haklı sebeple fesihte, fesihten önce 4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinde öngörülen savunma alma koşulu bulunmamaktadır.
Dosya kapsamından, davalı işyerinde yolcu hizmetleri memuru olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, habersiz olarak işe gelmediği, bilgi girişlerinde hatalı işlem yaptığı, rapor belgelerini geç ibraz ettiği, üst amirine haber vermeden takviyeye kalmadığı, görev yerini terk ettiği, vardiya bitimlerinde işe giriş – çıkış kartını düzenli olarak okutmadığı gerekçeleriyle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının çok sayıda disipline aykırı davranışlarda bulunduğu sabit olmakla, belirtilen hususlar fesih için haklı neden teşkil etmemekte ise de, feshin geçerli sebeple dayandığı anlaşılmakla davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 116,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 17.09.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.