Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2186 E. 2014/662 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2186
KARAR NO : 2014/662
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2012
NUMARASI : 2011/388-2012/640

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı işyerinde 14.09.2005-18.05.2011 tarihleri arasında en son aylık net 1.000,00 TL ücretle çalışırken fazla mesai ücretlerinin ve sekiz aylık maaş alacağının ödenmemesi sebepleriyle iş sözleşmesini haklı sebeplerle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya tüm haklarının eksiksiz ve zamanında olmak üzere imzalı bordrolar karışlığı banka kanalıyla ödendiğini, işyerinde kanuni sürelerin üzerinde bir çalışmanın sözkonusu olmadığını, fazla çalışma yapılması halinde ise karşılığı ücretlerin ödendiğini, haklı sebebi olmadan iş sözleşmesini fesheden davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını, ayrıca işe gelmeyerek devamsızlık yapması sebebiyle iş sözleşmesinin de haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının hak kazandığı ücretlerin ödenip ödenmediği hususu uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 37. maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de para borcu olan ücretin ödendiğinin şahitle ispatı mümkün değildir.
Somut olayda, ücret alacağı yönünden davacı son sekiz aylık ücretinin ödemelerinde aksamalar olduğunu iddia etmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dosyaya ibraz olunan 2010 yılı onbir ve onikinci aylar ile 2011 yılı, bir, iki, üç, dört ve beşinci aylara ait ücret bordrolarının imzasız, öncekilerin imzalı olduğu, banka ödeme dekontlarında hangi aya ilişkin ödeme yapıldığının belli olmadığı, bordrolarla karşılaştırma yapıldığında buna dair herhangi bir veri elde edilemediği, ödemelerin hangi alacak kalemine ilişkin olduğunun belli olmadığı dolayısıyla davacıya 12.11.2010-23.05.2011 tarihleri arası toplam 5.192,46 TL net ücret ödemesi yapıldığının görülmesine karşın bu ödemelerin hangi alacak dönemine ve kalemine ilişkin olduğunun anlaşılamadığı ve delillere göre davacının bordroları imzalaması sonucu ücretlerinin bankaya yatırıldığı kanaatine ulaşılması sebebiyle imzasız ücret bordrolarındaki (son yedi ay) tahakkukların davacıya fesih tarihine kadar ödenmediğinin kabul edileceği, fesihten sonra yapılan ödemenin ise mahsup edileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Mahkemece sözkonusu bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuştur.
Dosya içeriğine göre, davacının Türk Ekonomi Bankası’nda bulunan hesap hareketlerinden, davalı şirketin, davacının hesabına 12.11.2010 tarihi ve sonrasında olmak üzere 500,00 TL, 700,00 TL, 400,00 TL, 500,00 TL, 350,00 TL, 300,00 TL, 600,00 TL, 500,00 TL ve 1342,46 TL yatırdığı görülmüş, ancak bu yatırılan tutarlara ilişkin bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır. Şu halde, mahkemece, davacının Türk Ekonomi Bankası’nda bulunan hesabına, yukarıda belirtilen davalı tarafından fesihten önceki sekiz ay içinde bankaya yatırılan miktar ile fesihten sonra yatırılan miktar açıkça saptanarak, yatırılan tutarların, ücret ödemesi olup olmadığı araştırılmalı, gerekirse bu husus taraflara açıklattırılmalı ve davalı tarafından ücret ödemesi yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.