Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/21424 E. 2014/35894 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21424
KARAR NO : 2014/35894
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2013
NUMARASI : 2010/807-2013/258

DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, prim alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.12.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat E.A. ile karşı taraf adına Avukat Y. G. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak fesih edildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, prim alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının prim alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Kanunda ücretin ekleri düzenlenmemiş olsa da, 5754 sayılı Kanunla değişik 32. madde ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörülmüş olmakla ücretin eki niteliğindeki ödemelerin bir kısmı 4857 sayılı Kanunda ifadesini bulmuştur.
İşçinin mal veya hizmet üretiminde daha istekli hale gelmesi ve başarısının artması için işverence ödül niteliğinde verilen ek ödeme prim olarak adlandırılabilir. Prim ödemesinde amaç, işçinin daha verimli bir şekilde çalışmaya özendirilmesidir. Pirimin kişiye özgü olması sebebiyle ikramiyeden farklı olarak prim ödemelerinin genel bir nitelik taşıması gerekmez. Bununla birlikte, işveren tarafından ayrımı haklı kılan geçerli sebepler olmadığı sürece pirim uygulaması yönünden de işverenin eşit davranma borcu söz konusudur.
Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 29.12.2004 tarihli sözleşmenin “Prim ve Masraflar” başlıklı maddesinde, “Aylık net satışların toplamının %2’si masraflar (otogaz, benzin, otel, yemek, telefon, fax, ptt giderleri, trafik cezaları, peryodik oto bakım giderleri) karşılığı olarak ay sonlarında hesap edilecektir. Oto kasko sigortası, lastik ve akü yenileme masrafları şirket tarafından temin edilecektir. YIL SONU: Toplam cirodan %0,5 hesap edilecek, tahsil edilmeyen hesaplar var ise düşülecek, kalanı ödenecektir, yetmeyen meblağ gelecek yıla mahsup edilecektir.” düzenlemelerine yer verildiği görülmektedir. Hal böyle olunca, sözleşme hükümlerine göre davacının prim alacağı bulunup bulunmadığının saptanması ve buna ilişkin belgelerin de dosya içerisine alınması gerekmektedir. Nitekim, Dairemizin emsal nitelikteki 2013/11982 esas sayılı dosyasında da, prim alacağı hesaplanırken, takibe konulan ve tahsil edilemeyen alacakların dikkate alındığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, davalı şirketin davacının yapmış olduğu satışlardan dolayı tahsil edemediği için icraya verdiği alacaklarına ilişkin icra dosyaları ile davalı şirketten ticari defter kayıtlarının, hesap özetlerinin, davacının satmış olduğu malların aylar ve yıllar itibariyle tutarlarını gösteren cetvellerin, masraf belgelerinin celp edilerek, 29.12.2004 tarihli sözleşme hükümleri de dikkate alınarak, davacının prim alacaklarının hesaplanması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.