Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/20764 E. 2014/31008 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20764
KARAR NO : 2014/31008
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2013/361-2013/139

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş ve T.. T.. A. Ş. Avukatınca duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, asıl işveren olan davalı T.. A..’e ait iş yerinde, alt işveren olan diğer davalı şirkete bağlı olarak 03.02.2006-07.12.2011 tarihleri çalıştığını, sigorta primlerin gerçek ücreti üzerinden yatırılmaması, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil günleri ücret alacaklarını ödenmemesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı sebebe dayalı feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, öncelikle zaman aşımı def’inin ileri sürerek, iş sözleşmesinin davacı tarafça haklı sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını savunmuşlardır .
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu ancak hak kazandığı kıdem tazminatı miktarının tamamın işverence ödendiği, fazla çalışma iddiasının şahit beyanları ile ispatlandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak şartı ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun’un 41. maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar olup, 63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak şartı ile bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Somut uyuşmazlıkta, davacı şahitlerinin anlatımı ile davacının 20:30-08:30 saatleri arasında gerçekleşen vardiyalarda gece çalıştığı ve iş yerinde bir gün çalışma ertesi gün dinlenme esası ile çalışma yapıldığı ve davacının ayda iki gün ise yirmidört saat nöbet tuttuğu anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının bu çalışma düzenine göre ayda onbeş gün gece çalışması yaptığı, ara dinlenme ile birlikte günde onbuçuk saat çalıştığı ve gece çalışması günde yedibuçuk saati geçemeyeceğinden aylık kırkbeş saat fazla çalışmasının bulunduğu, ayrıca ayda iki defa yirmidört saat nöbet tuttuğu günlerde ondört saati fiili çalışma yaparak, gece çalışma süresi olan yedibuçuk saati aşan atmışbeş saat saatlik fazla çalışma gerçekleştirdiği kabul edilmiş ve aylık toplam ellisekiz saat fazla çalışma süresi üzerinden hesaplama yapılmıştır.
Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. fıkrasında “Çalışma süresinin yarısından çoğu gece dönemine rastlayan bir postanın çalışması, gece çalışması sayılır “ şeklinde kurala yer verildiğinden ve davacının 20:30-08:30 saatleri arasında gerçekleşen vardiyalardaki çalışmasının yedibuçuk saati aşan kısmının fazla çalışma olarak kabul edilmesinde isabetsizlik yoktur.
Ancak, davacının yirmidört saat nöbet tuttuğu günlerde çalışmasının yarısından fazlası gece saatlerine gerçekleşmediğinden, yedibuçuk saati aşan altıbuçuk saatlik sürenin fazla çalışma süresi olarak kabul edilmesi hatalıdır . Bu durumda yirmidört saat nöbet tutulan günlerde ondört saat fiili çalışıldığı kabul edilmeli ve 4857 sayılı Kanun’un 63. maddesine göre günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı dikkate alınarak yirmidört saat nöbet tutulan ayda iki günlük süre için toplam altı saat fazla çalışma yapıldığı sonucuna ulaşılmalıdır.
Öte yandan, davacının ayda iki defa yirmidört saat nöbet tuttuğu günler için ayrıca fazla çalışma süresi belirlendiğine göre, davacının ayda onbeş gün gece çalışması gerçekleştirdiğine ilişkin mahkeme kabulü de hatalıdır. Davacının ayda onüç gün 20:30-08:30 saatleri arasında gerçekleşen vardiyalarda çalıştığı dikkate alınmalıdır. Eksik incelemeye dayalı olarak hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.