Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/20527 E. 2014/31136 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20527
KARAR NO : 2014/31136
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/1084-2013/421

Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının aralıklı şekilde değişik tarihlerde çalıştığını, çalışmasının kesintisiz olmadığını, hak kazandığı işçilik alacaklarının ödenmiş olduğunu, dava konusu alacak taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık davacı işçinin çalışma süresi noktasındadır.
Somut olayda, mahkemece davacının 01.01.1994-31.05.2011 tarihleri arasında aralıksız şekilde çalıştığı kabul edilmiş ise de, hizmet döküm cetvelinin dahi celp edilmeden eksik araştırma ve incelemeyle çalışma süresinin belirlenmesi hatalı olmuştur
Anılan sebeple, öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumundan, davacının hizmet döküm cetveli, uyuşmazlığa konu tarih aralığında çalıştığı işyerlerinin ayrıntılı tescil bilgileri, işe giriş ve çıkış bildirgeleri, varsa sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmasına ilişkin bilgi ve belgeler eksiksiz şekilde celp edilmelidir. Davacının kuruma bildirilen çalışma sürelerinde, farklı bir işverenlik nezdinde kayıtlı çalışmasının bulunduğunun belirlenmesi halinde, ilgili ticaret sicil memurluğundan söz konusu işverenlerin, kuruluştan itibaren ticaret sicili kayıtları, tescil tarihleri, faaliyet alanları, adresleri, yetkililerin ve ortakların kimlik bilgileri, ünvan değişikliği yapılıp yapılmadığı hususları sorularak bilgi ve belgeler istenilmeli, varsa dava dışı işverenler ile davalı arasında organik bağ, işyeri devri, iş sözleşmesi devri veya sair bir bağlantı bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.
Dosyaya sunulan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Ankara Bölge Müdürlüğü’nün 30.06.2011 tarihli yazısında, davacının davalı hakkında şikayette bulunduğu anlaşılmakta olup, bahsi geçen yazıya ilişkin iş müfettişi raporu, tutanak ve ekleri celp edilmelidir.
Davacının, kamu kurumlarından alınan ihale işlerinde görev aldığına ilişkin iddia ve bir kısım beyanlar bulunduğu nazara alınarak, davacı taraftan, ihale sözleşmeleri ve dökümanlarında davacı asilin imzasının bulunup bulunmadığı ve ayrıntılı kamu kurumu bilgileri sorulmalı, neticeye göre ilgili evrak ve belgeler celp edilerek, özellikle tarih ve imza bilgileri değerlendirilmelidir.
Davacı şahidi, Seçkin P…, kendisinin kamu kurumunda memur olduğunu, ihale işleri sebebiyle davacıyı davalının çalışanı olarak bildiğini beyan etmiş olup, şahitten, beyanında bahsi geçen çalışma ile ilgili ayrıntılı tarih aralığı ve ihale bilgileri sorulmalıdır. Tespit edilecek bilgiye göre, ilgili kamu kurumundan davalının taraf olduğu ihale sözleşmesi celp edilerek, tanığın beyanı denetlenmelidir. Davacı şahidi Nevzat S.. ise, kendisinin davalıya ait işyerinde 1993-2010 yılları arasında çalıştığını beyan etmiş olup, şahidin hizmet döküm cetveli ve çalıştığı işyerleri bilgileri Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan celp edilerek, şahit beyanı denetlenmelidir.
Belirtilen araştırmalar tamamlandıktan sonra, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacı ve davalı asil, çalışma süresi hususunda dinlenilmelidir.
Yukarıda belirtilen yönlerden yapılacak, araştırma ve inceleme neticesinde tüm dosya kapsamı yeniden değerlendirmeye tabi tutularak, çalışma süresi hakkındaki uyuşmazlık çözümlenmelidir.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken bir diğer uyuşmazlık ise, aylık ücret miktarı noktasındadır.
Mahkemece, davacının aylık ücret miktarı net 1.500,00 TL kabul edilmiştir. Ne var ki, davacının iş yerinde fiilen yaptığı iş netleştirilmediği gibi, emsal ücret verileri de dosya kapsamına alınmamıştır. Davacı, mesleğinin inşaat teknikerliği olduğunu, davalıya ait işyerinde müteahhit vekili ve şantiye sorumlusu olarak çalıştığını iddia etmiş, davalı ise davacının büro çalışanı olduğunu ihale istihkak ve hak ediş evraklarının hazırlanması ve benzeri işlerde çalıştırıldığını savunmuştur. Dinlenen davacı şahidi Seçkin P…, davacının şantiyenin başında durduğunu ve yetkili olarak çalıştığını, diğer davacı şahidi ise davacının şantiye şefi olarak çalıştığını ifade etmiştir. Davacının iddia olunan mesleği ve işi nazara alındığında şantiye şefi olmadığı sabit olmakla birlikte, işyerinde fiilen ne tür iş ve işlemlerle ilgilendiği hususu aydınlatılmamıştır. Diğer taraftan, emsal ücret araştırması İnşaat Mühendisleri Odası nezdinde yapılmış, ilgili oda faaliyet alanı itibariyle emsal ücret miktarını belirleyemeyeceğini ve ilgili bilginin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı’ndan sorulabileceğini bildirmiştir. Mahkemece, emsal ücret noktasında başkaca bir araştırma yapılmamıştır. Anılan sebeplerle, öncelikle, davacının mesleğine ilişkin diploma, mesleki yetkinlik belgesi ile dava dilekçesinde bahsi geçen işyerindeki yetkilerine ilişkin varsa işverence kendisine verilen yetki belgesi ve sair belgeler istenilmelidir. Şahitlerin beyanlarına yeniden başvurularak, davacının fiilen ne tür iş ve işlemlerle ilgilendiği hususu sorulmalıdır. Celp edilecek iş müfettişi rapor, tutanak ve ekleri incelenmelidir. Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacı ve davalı asil dinlenilmelidir. Davacının fiilen yaptığı iş aydınlatıldıktan sonra, Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı’yla birlikte, sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek aylık ücret miktarı noktasındaki uyuşmazlık çözümlenmelidir.
Yukarıda belirtilen araştırma neticelerine göre de, hüküm altına alınan tüm alacaklar yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Özellikle, davacının fiilen yaptığı işin niteliğine göre, çalışma düzeni ve saatlerine ilişkin iddia, savunma ve deliller, tüm dosya kapsamı nazara alınarak yeniden tartışılmalı, davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir.
Eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.