YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20497
KARAR NO : 2014/31131
KARAR TARİHİ : 11.11.2014
MAHKEMESİ : Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2013
NUMARASI : 2010/551-2013/22
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, dosya kapsamının, emsal ücret araştırması neticesiyle birlikte değerlendirilmesinden, davacının aylık ücretinin brüt 615,00 TL (giydirilmemiş ücret) olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının aylık ücretinin brüt 552,00 TL olduğunun kabul edilmesi hatalı olmuştur.
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının günlük çalışma süresinin oniki saat, ara dinlenme süresinin ise yarım saat olduğu kabul edilerek, haftalık yirmidört saat üzerinden fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Yargıtay içtihadları uyarınca, onbir saati aşan çalışmalar için en az birbuçuk saat ara dinlenme süresinin nazara alınması gerekirken, belirtili şekilde kabulle fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması hatalı olmuştur. Anılan sebeple, ara dinlenme süresinin birbuçuk saat olarak esas alınması gerektiğinden, haftalık onsekiz saat üzerinden fazla çalışma ücreti hesaplanmalıdır.
4-Fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarında, süresinde ileri sürülen davaya karşı zamanaşımı savunması ek bilirkişi raporunda değerlendirilmesine rağmen, mahkemece, davaya karşı zamanaşımı savunmasının nazara alınmadığı kök bilirkişi raporu hesaplamasına itibar edilmesi hatalı olmuştur.
Diğer taraftan, süresinde ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının değerlendirilmemesi de hatalıdır.
5-Fesih tarihinin 25.05.2006, dava tarihinin 17.08.2010, ıslah tarihinin 06.07.2012 olduğu, dava ve ıslaha karşı süresinde zamanaşımı savunmasının ileri sürüldüğü nazara alındığında, dava dilekçesinde talep edilen 500,00 TL haricindeki yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Anılan nedenle, davacının yıllık izin ücreti alacağının 500,00 TL tutarında hüküm altına alınması gerekirken, zamanaşımı savunması nazara alınmaksızın 1.601,34 TL tutarında hüküm altına alınmış olması hatalıdır.
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Mahkemece, hüküm altına alınan alacakların net mi brüt mü olduğunun hüküm sonucunda belirtilmemesi suretiyle infazda tereddüte yol açacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Diğer taraftan, hüküm sonucunda, kıdem tazminatına işleyecek faizin başlangıcı, akdin feshi tarihi şeklindeki ifadeyle belirtilmiş olup, açık tarihin (25.05.2006) hüküm sonucunda gösterilmemesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesi amir hükmüne aykırıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden, hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.