Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2045 E. 2014/969 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2045
KARAR NO : 2014/969
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2011/534-2012/736

Hüküm süresi içinde davalı B.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, 01.01.2000 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalışmaya başladığını, davacının davalı belediyenin en son temizlik hizmetlerini üstlenen diğer davalı İ… Temizlik Şirketi nezdinde çalışmaktayken 05.04.2010 tarihinde emekli olduğunu ancak işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmadığını, ödenmemiş işçilik alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan şahitler ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla mesai ve yıllık izin ücreti konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre davacı, davalı belediye işyerinde 20/07/2000 – 06/04/2010 tarihleri arasında temizlik işçisi olarak çalışmış 06.04.2010 tarihi itibariyle emeklilik sebebi ile işyerinden ayrılmıştır.Davacı davalı işyerinde mesaiye 08:00 de başladığını, saat 20:00 – 22:00 lere kadar çalıştığını iddia ederek fazla çalışma ücreti isteğinde bulunmuştur. Mahkemece zamanaşımı defi dikkate alınarak davacı şahidinin beyanlarına göre davacının haftalık 15 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplanan tutardan 1/3 oranda takdiri indirim yapılarak fazla çalışma ücreti isteği hüküm altına alınmıştır.
Davacının çalıştığı işyerinin bir kamu kurumu olduğu ve kamu kurumlarında yapılan çalışmaların, harcamaların ve gelir ve giderlerin kayıt ve belgeye bağlanmasının zorunlu olduğu dikkate alındığında dava konusu fazla çalışma ücretinin tanık beyanlarına dayanılarak kabulü isabetli olmamıştır.
Davacının dava konusu alacakların ait olduğu dönemde çalıştığı işyeri ve yaptığı işle ilgili kayıt ve belgeler, hizmet alım sözleşmeleri, ihale dökümanları, teknik ve idari şartnameler, puantaj kayıtları, nöbet çizelgeleri, görev belgeleri ile davacının çalıştığı işyerinde ulusal bayram ve genel tatil günlerine ait çalışma düzenini belirleyen belgeler ve özellikle asıl işverenin alt işverenlere hizmet alım sözleşmesi ile verdiği işlerin yapılmasına ve çalıştırılacak alt işveren işçilerinin günlük çalışma sürelerine yönelik yaptığı düzenlemelere ilişkin tüm bilgi ve belgeler davalılar asıl işveren ile alt işverenlerden getirtilmeli, tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve bu suretle davacının dava konusu fazla çalışma ücret alacağı olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilerek sonuca gidilmelidir.
Öte yandan fazla çalışma alacağı bir tek davacı tanığının beyanına göre hesaplanmış olup, beyanları fazla çalışma ücreti hesaplanmasına esas alınan davacı şahidi davacı ile sadece onsekiz ay birlikte otobüs yıkama işinde çalıştıklarını beyan etmiştir. Şahidin sadece davacı ile birlikte çalıştığı dönemle sınırlı olarak beyanına itibar edilmesi yerine zamanaşımına uğramayan tüm dönem için fazla çalışma ücreti hesaplanması da hatalı olmuştur.
3-Davacı 16.10.2012 günlü celsede çalışma süresince oniki günlük yıllık izin kullandığı, başkaca yıllık izin kullanmadığına dair yemin etmiştir. Dava konusu yıllık izin ücreti hesabında davacının kullandığını kabul ettiği yıllık izin süresi düşülmeden yapılan hesaplamaya itibarla yıllık izin ücreti isteğinin hüküm altına alınmadı hatalıdır.
Öte yandan davacının işyerindeki çalışması 20.07.2000 – 06.04.2010 tarihleri arası dönem olup yıllık izin ücretine hak kazanılan tarihte yürürlükte bulunan 1475 sayılı ve 4857 sayılı İş Kanunları hükümlerine göre ayrı ayrı belirlenerek hesaplanması gerekirken tüm çalışma dönemi için 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanan yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması da hatalı olup ayrı bir bozma sebebi yapılmıştır.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.