Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2035 E. 2014/960 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2035
KARAR NO : 2014/960
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2011/922-2012/1862

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının 21.10.2010-04.07.2011 döneminde davalı işveren nezdinde teknik danışman-makine mühendisi olarak 1.600,00 TL net ücretle çalıştığını, işverenin mesaj göndererek davacıyı işten çıkarttığını belirterek ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ve arkadaşlarının 02.07.2011 Cumartesi günü malzemelerini alarak işyerinden ayrıldıklarını, Pazar günü çalışmadıklarını, 04.07.2011 Pazartesi günü saat 10,00’da Bodrum’da olmaları ve görüşme yapmaları gerektiğini bildikleri halde Pazartesi günü saat 08,00’de halen Ankara il sınırı içinde olduklarının anlaşılması üzerine iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e bendi kapsamında haklı sebeple feshedildiğini, ödenmemiş sair işçilik alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshinin davalı işveren tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez.
Dosya içeriğine göre davacının davalı işyerinde 21.10.2010-04.07.2011 tarihleri arasında makine mühendisi-teknik danışman olarak çalıştığı, davacı ve arkadaşlarının 02.07.2011 Cumartesi günü 04.07.2011 Pazartesi günü Bodrumda başlayacak olan fuarda davalı şirketin pazarlamasını yaptığı ürünlerin tanıtımını yapmak üzere saat 10,00’da Bodrum’da olmaları istenerek görevlendirildiği halde 04.07.2011 Pazartesi günü saat 08,00’de Ankara il sınırı içinde olduklarının anlaşılması üzerine iş sözleşmesinin davacı ile yapılan telefon görüşmesi sonrasında feshedilmiştir.
Mahkemece davalı işveren tarafından davacının iş sözleşmesinin haklı sebebe dayandığı ispatlanamadığı sonucuna varılmış ise de varılan sonuç dosya içeriğine uymamaktadır. Davacı; işveren tarafından 02.07.2011 Cumartesi günü 04.07.2011 Pazartesi günü saat 10:00’da Bodrum’da olacak şekilde görevlendirilmiştir. Davacı çalışan görevlendirilen fuar merkezine olan mesafeyi bilmesine rağmen işveren tarafından yapılan görevlendirmeye karşı çıkmamış, işverence davacının yapılan görevlendirmeyi kabul ettiği varsayılarak başka çalışanı görevlendirme gibi alternatif çözümlere başvurulmamış, davacının fuara katılmak üzere yola geç çıkması sonunda davalı şirket fuara katılma imkanından mahrum kalmıştır. Davacının yapılan görevlendirmeye karşı çıkmayarak görevlendirildiği fuara işverenin davacı çalışandan beklediği şekilde görev yerinde olacağı izlenimi verdikten sonra saat 10:00’da Bodrum’da olması gerekirken saat 08:00’de Ankara’dan yola çıkması doğruluk ve bağlılığa uymaz. Bu itibarla işveren tarafından yapılan fesih bildiriminin 4857 sayılı Kanun’un 25/II-e maddesi kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Fesih bildirimi haklı sebebe dayandığından dava konusu ihbar tazminatı isteğinin reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.01.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dosya içeriğine göre davalıya ait Ankara’da bulunan işyerinde teknik danışman-makine mühendisi olarak çalışan davacıya 02.04.2011 Cumartesi günü, 04.07.2011 Pazartesi günü saat 10.00’da Bodrum’da olması ve görüşme yapması yönünde sözlü olarak bildirimde bulunulmasına rağmen 04.07.2011 günü saat 08.00’de Ankara ili sınırları içinde olduğunun görüldüğü gerekçesiyle iş sözleşmesi davalı işverence tazminatsız olarak feshedilmiştir. Mahkemece dinlenen davalı tanığı, işveren tarafından davacı ve arkadaşlarına Pazar gecesi yola çıkılması gerektiği talimatının verildiğini, ancak davacı ve arkadaşı ile birlikte Pazartesi sabah yola çıktıklarını, Ankara’nın çıkışında iken, işverenin kendilerini aradıklarını ve nerede olduklarını sorduğunu, Ankara’nın çıkışında olduğunu söyleyince mesajla işten çıkarıldıklarının bildirildiğini açıklamıştır. Davacının talimata aykırı davrandığı açık ise de, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshini gerektirecek ağırlıkta bir davranışından söz edilemez. Gerçekten davacının söz konusu davranışı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II’de belirtilen haklı fesih nedenleri kapsamına girmemektedir. Olsa olsa davacının bir günlük devamsızlığından söz edilebilir ki, bu durum da feshin haklı nedene dayandığını göstermez. Bu nedenle davacının ihbar tazminatı isteğinin kabulüne ilişkin mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılamıyoruz.28.01.2014