Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2034 E. 2014/959 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2034
KARAR NO : 2014/959
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/11/2012
NUMARASI : 2009/987-2012/1814

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi. ….. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin dershanesinde 01.09.2004 tarihinde “Tarih Öğretmeni ve Zümre Görevlisi” olarak işe başladığını ve son olarak 01.09.2008 tarihinde bir yıl belirli süreli iş sözleşmesi akdedildikten sonra 11.08.2009 tarihinde iş sözleşmesinin yazılı bildirimde bulunmaksızın ve gerekçe gösterilmeksizin feshedildiğini, davalı tarafça iş sözleşmesi hükümlerine uygun şekilde bir bildirim yapılmadığından ve süre şartına uyulmadığından iş sözleşmesinin 01.09.2009 tarihinden itibaren bir yıl süre ile yenilendiğini, yenilenen süreye ait bakiye süre ücret alacağının ve, kıdem tazminatının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı ve bakiye süre ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, 01.09.2009 tarihi itibariyle yeni dönemde işe gelmeyen davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle feshedildiğini, kıdem tazminatı ve bakiye süre ücret alacağı talebi hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan şahitler ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce feshine dayalı olarak işverence ödenmesi gereken kalan süreye ait ücretler konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 325/1 maddesinde, “İş sahibi işi kabulde temerrüt ederse, işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti isteyebilir” şeklinde kurala yer verilerek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 408. maddesinde işverenin işi kabuldeki temerrüdü sebebiyle işçinin iş görememesi halinde ücret hakkının olduğu açıklanmıştır. İşçinin iş görme edimini yerine getirememesi halinde yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir işi yaparak kazandığı veya kasten kaçındığı yararlarının indirileceği de hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin ikinci fırkasına göre işçinin, sözleşme kapsamındaki işi yapmaması sebebiyle tasarruf ettiği miktar ile diğer bir işten elde ettiği gelirleri veya kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyler kalan süreye ait ücretler toplamından indirilmelidir. Bu konuda gerekli araştırmaya gidilmeli, işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da iş arayıp aramadığı araştırılarak indirim yapılmalıdır.
Somut olayda davacı işçi davalıya ait işyerinde her yıl yenilenen sözleşmelerle 01.09.2004-11.08.2009 tarihleri arasında tarih öğretmeni ve zümre görevlisi olarak çalışmıştır. Bu davada iş sözleşmesinde öngörülen süresinden önce feshin bildirilmemesi sebebiyle yenilenen iş sözleşmesi süresine ait ücret isteğinde bulunulmuştur. Mahkemece davacının davalı işveren tarafından iş sözleşmesi gereğince yenilenen 01.09.2009- 31.108.2010 arası dönem için hesaplanan 35.170,00 TL tutardan davacının çalışmayarak tasarruf ettiği giderler dikkate alınarak bakiye süre ücretinin 30.000,00 TL olduğu kabul edilerek taleple bağlı kalınarak 500,00 TL bakiye süre ücret alacağı hüküm altına alınmıştır.
Bir yıllık belirli süreli sözleşmenin yenilenmesi ve ardından feshedilmesinden sonra yenilenen dönemde davacının davalıya ait işyerinde çalışması bulunmamaktadır. Bakiye süre 12 ay olup bu süre içinde davacının başka bir işte çalıştığı ve gelir elde ettiği dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Davacı niteliğindeki bir işçinin 12 ay süreyle iş bulamaması hayatın olağan akışına uygun düşmez. Davacının yeni iş arayıp aramadığı ve elde etmekten kasten feragat ettiği gelirlerinin olup olmadığı belirlenmeli son olarak davacının davalıya ait işyerinde çalışmamaktan kaynaklanan yapmaktan kaçındığı masrafları varsa bu hususlar saptanarak mülga 818 sayılı Kanun’un 325. maddesi uyarınca bu miktarların tenkisi ile sonuca gidilmelidir. Bu olgu, davacının sözleşme kapsamında görülen işi yapmaması sebebiyle sarf etmemiş olduğu giderleri ile birlikte değerlendirildiğinde mahkemece yapılan indirim yetersiz kalmıştır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.