Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/2003 E. 2014/804 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2003
KARAR NO : 2014/804
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2009/9-2012/1051

Hüküm süresi içinde davacı ve davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi….. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 04.02.2002 tarihinden itibaren davalı işverenlikler nezdinde çalışmaya başladığını, 07.01.2008 tarihinde emekli olduğunu ancak kanuni hakları ödenmediğinden, aynı işyerinde yeniden işe girerek çalışmaya başladığını, emeklilik dolayısıyla ödenmesi gereken hakları ödenmediği gibi, emeklilik sonrası sigorta primleri de ödenmediğinden, 08.09.2008 tarihinde davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Anayasa’nın 141. maddesinde vurgulandığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de açıklandığı üzere, mahkeme kararları iddia, savunma ve tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, ihtilaflı konular hakkındaki delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıaların neler olduğu ve bunlardan çıkan sonuçlar ile hukuki sebepler gösterilerek gerekçeli biçimde yazılmalıdır. Anılan kanuni düzenlemede yargıcın, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm delilleri toplaması, tartışması, bu delillerden hangilerine değer vermediğinin sebebi, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran hakimin böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyada bulunan deliller karar gerekçesinde tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.