Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/19789 E. 2014/30573 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19789
KARAR NO : 2014/30573
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/160-2013/323

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ücret, yemek ücreti, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevabında; davacının kendi isteği ile ayrıldığını alacak isteklerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre davanın kabulüne karar verilmiştir
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak,
işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai, alacağı konusunda hesap yapılırken davacı şahit anlatımları dikkate alınmıştır. Mahkemece davacının satış elemanı ve mağaza sorumlusu olduğu dönem ayrımı yapılmaması isabetsiz olmuştur. Davacının mağaza sorumlusu döneme uygun olan çalışma saatlerine göre hesaplama yapılmış olması yerindedir. Ancak satış elemanı olduğu dönem için tüm şahit anlatımları işin niteliği dikkate alındığında haftada iki gün 4’er saat fazla çalışma yaptığının kabulü dosya içeriğine uygundur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.