Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/19788 E. 2014/28594 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19788
KARAR NO : 2014/28594
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2007/1080-2013/314

Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ücret, izin ücreti, fazla mesai, ikramiye ücreti ve gecikme faizi alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.10.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat F.. E.. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile fazla çalışma ücretinin yüzde beş fazlası, ikramiye, ödenmeyen ücret alacakları ve yüzde beş fazlası alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Anayasa’nın 141. maddesinde vurgulandığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de açıklandığı üzere, mahkeme kararları, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler gösterilerek gerekçeli biçimde yazılmalıdır.
Öte yandan, mahkeme kararlarındaki gerekçelerin hüküm fıkralarına uygun olması gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.03.1963 gün ve 1963/4-99 esas, 1963/37 karar sayılı Kararı). Oysa, gerekçe ile hüküm fıkrasının aykırı olduğu, temyize konu kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Gerçekten, 07.05.2013 tarihli kararın gerekçe kısmında, bilirkişilerden Avukat N.. A..’in 28.01.2013 havale tarihli zamanaşımı itirazı yapılması üzerine tanzim ettiği raporun hükme esas alındığı belirtildiği halde, hüküm fıkrasında zamanaşımına uğramayan fazla çalışma ücreti alacağı yüzde beş fazlasına hükmedilmiştir. Öte yandan, gerek fazla çalışma ücreti alacağı, gerekse bunun yüzde beş fazlası alacağından 2/3 oranında indirim yapıldığı karar gerekçesinde belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasındaki miktarlardan 1/3 oranında indirim yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, gerekçe ile hüküm fıkrası arasındaki bu çelişkilerin giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.