Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/19777 E. 2014/27631 K. 14.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19777
KARAR NO : 2014/27631
KARAR TARİHİ : 14.10.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2013
NUMARASI : 2012/5-2013/227

Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.10.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Y.. K.. ile karşı taraf adına Avukat Ö.. G.. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız olarak feshedilidiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla, bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, hesap bilirkişisi tarafından davacının haftanın altı günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. İfadeleri hükme esas alınan davacı tanıklarından birisi davacının kardeşi olup, davacı ile aynı işyerinde çalışmamıştır. Diğer davacı tanığı ise, davacı ile beraber satış ofisinde güvenlikçi olarak çalıştığı döneme ilişkin olarak beyanda bulunmuştur. Davacı, dava dilekçesinde güvenlik görevlisi olarak işe başladığını, son 2-2,5 yıldır şoför olarak görev yaptığını belirtmiştir. Davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan davacı tanığının, davacının şoför olarak yaptığı çalışmaları hakkında bilgi sahibi olması mümkün olmadığı gibi, beyanları da davacının güvelik görevlisi olarak çalıştığı döneme ilişkindir. Bu durumda, davacı şoför olarak çalıştığı döneme ilişkin fazla çalışma iddiasını ispatlayamamıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece, davacının şoför olarak çalışmaya başladığı tarihin tespit edilerek, bu tarihten sonraki dönem için fazla çalışma ücreti alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir ayrıma gidilmeksizin ve karar gerekçesinde tartışılmaksızın, fazla çalışma ücreti alacağı açısından yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.