Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/19760 E. 2014/30568 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19760
KARAR NO : 2014/30568
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

MAHKEMESİ : Van İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2012/480-2013/126

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevabında; davacının kendi işçileri olmadığını alacak isteklerinin redine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır.
Mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı isteğinde bulunan işçi bu iddialarını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Talep edilen alcaklarla ilgili ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai, çalışması konusunda hesap yapılırken davacı tanıklarının haftanın yedi günü 10:00-22:00 saatleri arası çalıştığı şeklindeki anlatımları dikkate alınmıştır. Davacının yaptığı işin niteliği, çalışma ve bölge şartları dikkate alındığında davacının günde 3 saat fazla mesai yaptığının kabulü dosya içeriğine daha uygdur. Buna göre haftada yedi gün ve günde 3 saat fazla çalışma hesaplanması gerekir.
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma hesabı yapılırken hafta tatil günü 7,5 saatik sürenin fazla çalışma süresine katılmaması gerekirken bu sürenin hem hafta tatilinde hemde fazla çalışma ücretine katılması suretiyle mükerrer alacak hesaplaması yapılmıştır. Fazla çalışma ücretinin yukarıda açıklandığı şekilde hafta tatil gününe denk gelen günü içinde ancak 3 saatle sınırlı hesaplama yapılması gerekir.
4-Davacı 09.05.2012 havale tarihli dilekçesi ile alacak kalemlerini ıslah ederek artırmıştır. Davalı tefrik edilmeden önce birlikte görülen hizmet tespiti dosyasında yapılan ıslaha karşı 22.05.2012 tarihinde süresinde zamanaşımı def’ini ileri sürüdüğünden mahkemece alacakların ıslaha tarihi itibaryle zamanaşımına uğrayan kısımları belrilenerek reddi gerekirken, bu konuda hiç değerlendirme yapılmaması isabetsiz olmuştur.
5-Ücretin ödendiğini işverenin ispat etmesi gerekir. Bu anlamda işveren tarafından dosyaya sunulan bir belge bulunmadığından verilen karar yerinde ise de işçinin ücretinden takdiri indirim yapılamayacağının dikkate alınmaması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.