Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/19596 E. 2014/30287 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19596
KARAR NO : 2014/30287
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2010/620-2013/329

Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalı işyerinde bölge sorumlusu olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin ve ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, fazla mesai ücreti alacağının kısmen kabulüne, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, kanuni sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Somut olayda davacının davalıya ait işyerinde bölge sorumlusu unvanı ile üst düzey yönetici olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Görev tanımı incelendiğinde, davacının sorumlu olduğu bölgedeki mağazaları kendisi tarafından belirlenen program dahilinde ziyaret ederek denetlediği, kendisi ile aynı ortamda çalışan ve emir ve talimat veren, amiri pozisyonda herhangi bir kimse bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yapılan işin niteliği ve aylık ücret miktarı da göz önünde bulundurulduğunda davacının fazla mesai talebinde bulunması mümkün değildir. Mahkemece davacının fazla mesai alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine. 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.