Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/19595 E. 2014/29124 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19595
KARAR NO : 2014/29124
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2013
NUMARASI : 2011/513-2013/272

Hüküm süresi içinde davalı G.. A.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, işverenin tek taraflı olarak yol ve ücret alacaklarında indirim yaptığını ileri ileri sürerek, yol ve ücret fark alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, işçi ile imzalanan 01.01.2010 tarihli iş sözleşmede işçinin alacağı ücretin belirlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yol ücreti alacağının reddine, ücret farkı alacağının ise kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıya 2010 yılı Ocak ayından itibaren ödenen aylık ücretinin önceki seneye göre az ödenmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi kapsamında geçerli olup olmadığıdır.
4857 sayılı Kanun’un “Çalışma Koşullarında Değişiklik ve İş Sözleşmesinin Feshi” başlıklı 22. maddesinde iş yeri koşullarında yapılacak esaslı değişikliklerin yapılabilme koşulları düzenlenmiştir.
4857 sayılı Kanun’un 22. maddesinde: “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17. ila 21. madde hükümlerine göre dava açabilir. Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.” hükmünü içermektedir.
Madde metninde de açıkça “…işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamayacaktır.
4857 sayılı Kanun’un 22. maddesinin birinci fıkrasının asıl konuluş amacı işverenin tek taraflı değişiklik işlemlerine karşı işçiyi korumak; işçinin isteği dışında işini, işyerini ve diğer çalışma koşullarını değiştirecek işveren davranışlarına engel olmaktır.
Somut olayda, S.. B..na bağlı B.. Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından yeni dönem ihaleye ilişkin teknik ve idari şartnamede ödenecek ücretin S.. B..nın genelgesine uygun olarak belirlendiği ve davalı şirketin de işçi ile buna uygun iş sözleşmesi imzaladığı, davalı şirket ile davacı işçinin imzaladığı 01.01.2010 tarihli iş sözleşmesinde davacının brüt ücretinin yazılı olduğu, buna göre davacının aylık ücretine ilişkin bu değişikliği yazılı olarak kabul ettiği, ayrıca davacı taraf bu sözleşmenin boş olarak imzaladığını ve baskı yapıldığını iddia etmiş ise de, bu iddiasını kanıtlayamadığı, davacının yeni dönem ihale sonrası iş sözleşmesi imzalayarak ücret değişikliğini kabul ettiği anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, ücret farkı alacağı davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.