Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/19507 E. 2014/30236 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19507
KARAR NO : 2014/30236
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2011/534-2013/207

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek, ihbar, kıdem ve kötüniyet tazminatları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ikramiye alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı tarafından usulüne uygun açılmış karşı dava ile takas ve mahsup talebi bulunmamasına, bu sebeple davacının kaybettiği iddia edilen 5.500,00 TL’nin kıdem tazminatından mahsup edilmediğine ilişkin davalının temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine, bu hususun ayrı bir dava konusu olabileceğine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı işçinin, fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti konusunda hesap yapılırken sadece davacı şahit anlatımları dikkate alınmıştır. Ancak taraf şahitlerinin anlatımına göre davalı işyerinde 08:30-19:00 arasında çalışıldığı, ancak istisnai olarak ekonomik kriz döneminde çalışmanın saat 19:00 sonrasında da devam ettiği anlaşılmaktadır. Taraf şahitleri yeniden dinlenerek ekonomik kriz döneminin hangi tarihlerde olduğu ve bu dönemle sınırlı olarak davacının saat 19:00 sonrası da çalıştığı kabul edilerek davacının fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanması gerekir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.