Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18883 E. 2014/30271 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18883
KARAR NO : 2014/30271
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2013/125-2013/95

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, mahkemece, davalıya ait lokantada paket servis elemanı olarak çalışan davacının, emsal ücret araştırması da nazara alınarak, net 1.300,00 TL aylık ücretle çalıştığı kabul edilmiş ise de, emsal ücret araştırması yetersiz olduğu gibi aylık ücret ödemelerinin yapıldığı banka hesabı ekstrelerinin celp edilerek değerlendirilmemesi de hatalıdır. Anılan sebeple, emsal ücret araştırması genişletilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, banka kayıtları da celp edilerek incelenmelidir. Yapılacak araştırma neticesinde, dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden değerlendirmeye tabi tutularak, aylık ücret miktarına yönelik uyuşmazlık çözümlenmelidir.
3-Mahkemece, davacının haftalık onbeş saat fazla çalışma yaptığı, tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilmiştir. Ne var ki, işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve iş yerinin özellikleriyle birlikte, taraf şahit anlatımları ve dosya kapsamındaki deliller birarada değerlendirildiğinde, davacının haftanın altı günü 10.30-21.00 veya 12.00-22.30 saatleri arasında günlük iki saat ara dinlenmeyle çalıştığı, haftalık fazla çalışma süresinin altı saat olduğu; dini bayramlar dışında kalan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Anılan sebeplerle, davacının haftalık altı saat fazla çalışma yaptığı ve dini bayramlar dışında kalan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hesaplanmalıdır.
Diğer taraftan, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları şahit beyanlarıyla belirlenmiş olup, şahitlerin ifadelerinin kapsamı, hesaba esas alınan çalışma süresi, bu süre boyunca hastalık, izin veya mazeret izni gibi sebeplerle çalışma yapılmadığı günler olabileceği de dikkate alındığında, her iki ücret alacağından yüzde otuz oranından az olmamak üzere takdiri indirim uygulanması gerekirken, yazılı şekilde indirimin yüzde yirmi oranında uygulanması hatalı olmuştur.
4-Gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 77. maddesi, gerekse 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80. maddesi uygulaması açısından, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri prime esas kazançlar içerisinde değerlendirilmelidir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, brüt ücret üzerinden hesaplanan yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından, damga ve gelir vergisi kesintilerinin yapılmasıyla yetinilerek, alacakların net miktarı tespit edilmiştir. Mahkemece de, bilirkişi raporunda belirtilen net tutarlar hüküm altına alınmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere, anılan ücretler prime esas kazançlar içerisinde olup, işçi payına düşen prim kesintilerinin nazara alınmaksızın söz konusu alacakların net tutarının belirlenmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.