Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18871 E. 2014/30266 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18871
KARAR NO : 2014/30266
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2002/207-2013/327

Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin aylık ücret ve prim alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında, çalışma süresi, aylık ücret miktarı ve temerrüd tarihinin belirlenmesi noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının açtığı hizmet tespit davası neticesinde, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11.05.2010 tarih 2005/49 esas 2010/371 karar sayılı kararıyla, kuruma bildirilmeyen çalışma süresinin tespitine karar verilmiş olup, söz konusu karar Yargıtay 21. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve kesinleşmiş hizmet tespiti kararı doğrultusunda, davacının çalışma süresi 01.11.1993-31.10.1998 tarihleri arasıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, bu tespite aykırı şekilde, 09.09.1999 tarihine kadar çalışmanın sürdüğü kabul edilerek hesap yapılmıştır. Davacının, çalışma süresinin kesinleşmiş hizmet tespit kararı esas alınarak belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
3-Kesinleşmiş hizmet tespiti kararına esas alınan bilirkişi raporunda, prime esas kazançların belirlenmesinde, dosyaya sunulan el yazısıyla düzenlenmiş imzasız hesap dökümü esas alınmıştır. Bu belge dökümünde, davacının aylık temel ücreti, 1993,1994,1995 ve 1996 yılları için 500 Alman Markı, 1997 ve 1998 yılları için 1000 Alman Markı şeklinde belirtilmiştir. Hal böyleyken, mahkemece davacının uyuşmazlığa konu temel aylık ücret miktarının, söz konusu belge esas alınarak belirlenmesi gerekirken, aksi yönde kabulle sonuca gidilmesi hatalıdır.
4-Davalı işvereni temerrüde düşüren ihtarname, zamanaşımını kesen bir sebep değildir. Bu halde, mahkemece karar gerekçesinde, temerrüd ihtarnamesinin zamanaşımını kestiği yönünde açıklamalara yer verilmesi hatalı olmuştur. Durum bu olmakla birlikte, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, zamanaşımının kesilme tarihi olarak dava tarihi (10.04.2002) esas alındığından, mahkemenin gerekçesindeki bu hatanın hüküm sonuca etkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
5-Temerrüd ihtarnamesinin tebliğ tarihi, ihtarname arkasında yer alan şerhten anlaşıldığı üzere, 26.03.2002 tarihi olup, ihtarnamede ödeme için ongünlük süre verilmiştir. Bu halde, temerrüd 05.04.2002 tarihi itibariyle gerçekleşmiş olup, mahkemece temerrüd tarihinin 18.04.2002 kabul edilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebepten, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.