Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18727 E. 2014/29232 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18727
KARAR NO : 2014/29232
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2013/479-2013/43

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde Ekim 2004 – 25.07.2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, hafta tatillerinde çalışmasına rağmen hak kazandığı ücret alacakların ödenmediğirfi ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile hafta tatil ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayalı olarak feshedildiğini, müvekkiline ait iş yerinde hafta tatillerinde çalışılmadığım savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, davanın hafta tatillerinde çalışma iddiasını şahit beyanları ile ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. İmzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; davacı aylık net ücretinin 900.00 TL olduğunu ileri sürmüştür. Davalı işveren ise asgari ücret ile çalıştığını savunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının aylık net 900.00 TL ücret ile çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davalı tarafça temyiz aşamasında ibraz edilen belgelerin incelenmesinde, Kadıköy 3. İş Mahkemesinin 2012/518 esas sayılı dosyasın üzerinden davacının şahit sıfatı ile beyanlarının tespit edildiği ve davacının son olarak aylık net 850.00 TL ücret ile çalıştığını beyan ettiği görülmektedir. Bu durumda, davacının aylık net ücretinin 850.00 TL olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
3-İşçilik alacaklarının zaman aşımına uğrayıp uğramadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zaman aşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliğini ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Somut olayda, davacı 28.12.2012 tarihli dilekçesi ile hafta tatili ücret alacağı talebini ıslah yolu ile arttırmıştır. Davalı vekili ıslah ile talep edilen bu miktarlar yönünden süresi içerisinde zaman aşımı def’ini ileri sürmüştür. Islah tarihi itibarıyla zaman aşımına uğrayan alacak miktarları söz konusudur. Islahtan sonra yapılan zamanaşımı savunması değerlendirilmeden sonuca gidilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar