Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18715 E. 2014/29610 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18715
KARAR NO : 2014/29610
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : Van İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2012/411-2013/114

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde temizlik elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın 07.12.2012 tarihinde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının Van depreminden sonra bir ay boyunca işe gelmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin davalı işveren tarafından ispatlanamadığı değerlendirilerek, delil durumuna göre istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda davacının fazla çalışma talebi şahit anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Davacı hafta içi 08.00’de işe başladığını en erken 18.00’de işi bıraktığını, çoğu kez 19.30’a kadar çalıştığını iddia etmiştir. Davalı ise fazla çalışma alacağı bulunmadığını savunmuştur. Davacının kardeşi olarak dinlenen tanık 08.00-19.00 arası çalıştığını, ikinci davacı tanığı işe kendisinin 07.30da geldiğini davacının yarım saat sonra geldiğini, çıkış saati hakkında bilgisi olmadığını, üçüncü davacı tanığı ise davacının hafta içi 08.00-18.00 arası; Cumartesi ise 08.00-16.00 arası çalıştığını beyan etmiştir. Davalı tanığı ise davacının hafta içi 08.00-17.00 arası Cumartesi ise 08.00-16.00 arası çalıştığını ifade etmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hafta içi 08.00-18.30 arası ve cumartesi 08.00-16.00 arası çalıştığı, haftalık 9.5 saat fazla çalışma yaptığı hesaplanmış ise de Şahit anlatımları, yapılan işin niteliği, davacının çalıştığı işyeri ve dosyadaki diğer delillere göre davacının saat 18.00’den sonraki çalışmaları kesin ve somut olarak ispatlanamadığından, hafta içi 08.00-18.00 arası, Cumartesi 08-16 arası çalıştığı, bir saat ara dinlenme ile haftalık 7 saat fazla çalışma yaptığının kabulü dosya içeriğine daha uygun düşmektedir.
Belirtilen yön gözetilmeden verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı duruşmadaki beyanında; dini bayramlarda bir gün çalıştığını beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının bir gün hariç; diğer dini bayram günlerinde çalıştığı kabul edilerek yapılan hesaplama davacı ikrarı karşısında isabetli değildir. 6100 sayılı Kanun’un “taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesine göre talep aşılarak karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.