Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/1867 E. 2014/623 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1867
KARAR NO : 2014/623
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2010/583-2012/530

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalının kredi kartı tanıtım organizasyonunda dava dışı firma işçisi olarak çalıştığını, ardından davalı nezdinde kadroya alındığını, iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayanmaksızın feshedildiğini belirterek, müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı, ikramiye, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının tüm haklarının ödendiğini, fazla çalışma yaptığı zamanlar ücretine yansıtıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Söz konusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu alacakların yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacının çalışma şekline ilişkin işverence düzenlenmiş herhangi bir belge yargılama sırasında sunulmamıştır. Davalı vekili, yargılama sırasında işçinin fazla çalışma yapmadığına dair savunma getirmiştir. Mahkemece şahit beyanları değerlendirilerek yapılan hesaplamaya göre alacak hüküm altına alınmıştır. Davalı savunmalarında, işyerinde çalışanların mesai girişlerini sisteme kendilerinin girdiği, buna göre bordro düzenlendiği, bankanın sisteme müdahale yetkisinin bulunmadığı, ihtirazi kayıt olmadığından fazla mesai alacağı talep edilemeyeceği ileri sürülmektedir. İşyerinin kurumsal niteliği dikkate alındığında, sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için banka sistem kayıtlarının incelenmesi gerektiği açıktır. Dosya içeriğinden ayrıca belirtilen alacak hakkında bordro tahakkuku olup olmadığı da anlaşılamamaktadır. Öncelikle uyuşmazlık konusu döneme ilişkin sistem kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak davacının çalışma süreleri tespit edilmeli, diğer delillerle birlikte bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Ayrıca tüm banka kayıtları ve bordrolar getirtilerek tahakkuk ve ödemelerin örtüşüp örtüşmediği de denetlenerek bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.