Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18546 E. 2014/29752 K. 31.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18546
KARAR NO : 2014/29752
KARAR TARİHİ : 31.10.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2011/79-2013/206

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacının ücretinin miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda İstanbul Ticaret Odasından gelen emsal ücret araştırması cevabı, işçinin kıdemi, fiilen yaptığı iş dikkate alındığında imzalı ücret bordroların içeriğin gerçeği yansıttığını göstermektedir. İmzalı ücret bordrolarına göre hesaplama yapılması gerekirken net 1.100,00 TL ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi isabetsizdir.
3-Taraflar arasında uyuşmazlık, ikramiye ödetilmesi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Kanunda ücretin ekleri düzenlenmemiş olsa da, 5754 sayılı kanunla değişik 32. madde ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörülmüş olmakla ikramiye ücretin eki olarak İş Kanununda ifadesini bulmuştur.
İkramiye bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri ile de kararlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa da işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan ikramiye ödemesi bir işyeri şartını oluşturur.
Somut olayda, hükme dayanak bilirkişi raporunda, davacının iddiasına göre ikramiye eklemesi yapılarak brüt giydirilmiş ücret hesaplanmıştır. Dosya içerisine ibraz edilen ücret bordrolarında ikramiye ödemesi yer almamaktadır. İş yerinde ikramiye uygulaması olduğu yönünde beyanda bulunan davacı tanıklarının davalı işverenin iş sözleşmelerini aynı sebeple feshettiği veya davacıdan çok önce işten ayrılan şahitler olduğu anlaşılmaktadır. İşyerinde ikramiye uygulaması bulunduğunu gösterir başkaca delil davacı tarafça dosya içerisine ibraz edilmemiştir. Bu durumda ikramiye ödenmesi yönünde işyeri uygulaması oluştuğu davacı tarafça tereddüte yer vermeyecek şekilde ispatlayamadığından, tazminatlara esas ücretin tespitinde ikramiye eklemesi yapılması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.