Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18456 E. 2014/29746 K. 31.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18456
KARAR NO : 2014/29746
KARAR TARİHİ : 31.10.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2011/299-2013/82

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin üst işveren davalı A.. betona ait taşocaklarından kum ve mıcır taşıması ile çimento fabrikalarından toz çimento taşıma işinde tır şoförü olarak çalıştığını, davalı şirketlerin arasında organi bağ bulunduğunu, net 1.200,00 TL ücret ile aylık ortalama 1.400,00 TL sefer primi aldığını, müvekkilinin 28.03.2011 tarihinde hafif hasarlı kaza yaptığını, davalıya ait araçta 200,00 TL ile giderilebilecek hasar oluştuğunu, hasarın kaskodan alındığını, savunmasının alınmasından sonra işe alınmadığını, müvekkiline asgari ücretten tazminatlarının ödeneceğinin belirtimesi üzerine kabul etmediğini, yıllık izin kullanmadığını, haftanın yedi günü 06:30-23:00-24:00 saatleri arasında çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı müvekkili Akarkum şirketinde 28.08.2008 tarihinde işe başladığını, 29.03.2011 tarihinden itibaren devamsızlığı nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının kamyon şoforü olarak çalıştığını, davalı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının iş sözleşmesinin kaza nedeniyle feshedilmediğini, davacının bu kazadan sonra kendisinin işe gelmediğini,hakkı olmayan tazminatları almak içinde işyerine tehdit içerikli baskınlar yaptığını, brüt 810,00 TL ücret aldığını, tüm yıllık izinlerini kullandığını, fazla mesai yapmadığını, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 10:00-16:00 saatleri dışında yol yasağı uygulamasının bulunduğunu, davacının iddia ettiği şekilde maaş+sefer primi esasına göre çalışması durumunda fazla mesaiye hak kazanamıyacağını, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre davacının günde 3 saat fazla mesai yaptığı, buna göre haftalık 21 saat fazla mesaisinin bulunduğu belirtilmiştir. Davacı tanıklarının davalı şirkete karşı davaları olduğu anlaşılmaktadır. Davacının fazla mesai yaptığının ispatı konusunda dosya içeriğine göre bu iki davacı tanık beyanı dışında kanıt bulunmamaktadır. Bu tanıkların davalı ile menfaat birlikteliklerinin söz konusu olduğu ve davalı işverene karşı husumetli oldukları, davacı seferde iken yanında bulunmadıkları, başka araçlarda çalıştıkları gözetildiğinde görgüye dayalı somut bilgilerinin olmayacağı da dikkate alınmalıdır. Bu nedenlerle başka kanıtlarla desteklenmeyen sadece husumetli davacı tanık beyanlarına göre fazla mesai yapıldığının kabulü yerinde olmayıp, fazla mesai alacağının reddi gereklidir. Hal böyle olunca mahkemece bu gerekçe ile fazla mesai alacağının reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 31.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.