Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/18453 E. 2014/8165 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18453
KARAR NO : 2014/8165
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2010/1093-2013/44

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde uluslararası ve yurtiçi tır sürücüsü olarak çalıştığını, yaş dışındaki emeklilik şartlarını taşıdığı için iş sözleşmesini sona erdirdiğini ileri sürerek, fark kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki yerinde bulunmayan ve sebepleri bildirilmiş olmayan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı işçinin hafta tatili ve fazla çalışma ücretlerinin hesabı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı davalı işyerinde yurtiçi ve yurtdışı tır şoförü olarak çalışmaktadır. Uygulamada ağır vasıta ve özellikle tır şoförleri bakımından gidilen mesafeye göre yol primi (harcırah) adı altında ödemeler yapıldığı görülmektedir. Çoğunlukla asgari ücret seviyesinde sabit ücret ödenmekte ve ücretin esaslı kısmı belirtilen primlerle sağlanmaktadır. Yoksa uzunyol tır şöförünün sadece asgari ücretle çalışmayacağı bilinen bir gerçektir. Böyle olunca tazminata esas ücretin tesbitinde yol primi adı altında yapılan ödemelerin de dikkate alınması gerekir. Dairemiz kararları da bu yöndedir. Böyle olunca, asgari ücret + prim davacının asıl ücretini oluşturmaktadır. Bu sebeple dava konusu isteklerin asgari ücret + prim esas alınarak hesaplanması gerekir. Ancak, fazla çalışma ücretlerinin normal zamsız kısmı prim olarak ödenmiştir. O halde fazla çalışma ücretinin %150 zamlı ücret yerine, sadece %50 zamlı kısmıyla hesaplanması gerekir.
Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde, ilke olarak çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saat olarak belirtilmiş, devamında tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak şartı ile farklı şekilde dağıtılabileceği ifade edilmiştir. İşçinin normal çalışma ücretinin sözleşmelerle haftalık kırkbeş saatin altında belirlenmesi halinde, işçinin bu süreden fazla, ancak kırkbeş saate kadar olan çalışmaları, fazla sürelerle çalışma olarak adlandırılır.
Davacı işçinin günde ortalama altı saatlik bir uyku ihtiyacı bulunduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, dört saatlik bir sürede özel ihtiyaçları için gereklidir. Nitekim, 05.04.2006 gün 9-107/144 karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararında da aynı olgu paylaşılmıştır.
4857 sayılı Kanun’a göre, günlük ondört saat çalışıldığı varsayılarak hesaplamaya gidilmelidir (03.06.2009 gün 9-190/233 Karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı).
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişliği raporu esas alınarak fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmış ve davacıya imzalı ücret bordroları ile fazla çalışma ücret tahakkukunda bulunulan 2006/9.,l0.aylar, 2007/6.,7.,9.,10.,11.,12.aylar,2008/l.,2.,3.,5.,6.,9.,10.,11,12.aylar,2009/1.,2.,3.,4.,5.,6.,7.,8.,9.,10.,11.,12. aylar, 2010/1.,2.,3.,4.,5.,6.,7. aylar dışlanmıştır. Sözkonusu iş müfettişi raporunda, şoförlerin gümrük, yükleme, boşaltma ve araç bekçiliği gibi sair işleri de yaptıkları belirtilerek, yurtiçi ve yurtdışı şoförlerin günlük onbeş saat çalıştıkları, haftalık ortalama altmış saatlik fazla çalışmaları olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, günlük ondört saat çalışıldığı varsayılarak haftalık kırkbeş saat ölçütü doğrultusunda hesaplamaya gidilmesi ve asgari ücret + primden oluşan asıl ücrete %50 zam eklenerek fazla çalışma ücreti alacağının belirlenmesi gerekirken, bu yönlerin gözardı edilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, 4857 sayılı Kanun’un 46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı Kanun’un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. İşçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir. Buna göre, çalışılmayan hafta tatili günü için bir iş karşılığı olmaksızın işçinin ücreti tam olarak ödenir.
Temyize konu davada hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hafta tatilindeki çalışmaların hem hafta tatili ücreti alacağı, hem de fazla çalışma ücreti alacağı olarak hesaplanması doğru olmamıştır. Bu halde, aynı çalışmanın mükerrer şekilde davalı işveren aleyhine hüküm altına alınması da isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.