YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18397
KARAR NO : 2014/29092
KARAR TARİHİ : 27.10.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2013
NUMARASI : 2013/291-2013/152
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 13.02.2007 tarihinden itibaren montaj ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafında haksız olarak feshedildiğini, fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, ikramiye, yıllık ücretli izin, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının 01.09.2009-08.05.2011 tarihleri arasında davalı Gemastaş şirketi nezdinde çalıştığını, fazla çalışma alacaklarına ilişkin taleplerin haksız olduğunu, ekonomik kriz sebebiyle şirketin ödemelerde güçlük yaşadığını, davacının bu ekonomik kriz sebebiyle ücretinde indirime gidilmesini kabul ettiği halde iki yıl sonra buna ilişkin olarak talepte bulunmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin kısmen kabulüne, ikramiye alacağının reddine karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacının 13.02.2007-08.05.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, davacının davalı işyerinde ayda iki hafta yedi gün, iki hafta altı gün olmak üzere 08:00-18:00 saatleri arası çalıştığını iddia ettiği, davalı tarafınsa işyerinde haftalık kırk beş saati aşan çalışma yapılmadığını bu sebeple fazla mesai alacağı olmadığını savunduğu, alınan bilirkişi raporunda davacı şahidi Doğan Küçük’ün beyanlarına göre davacının haftada 58,5 saat çalıştığı ve 13,5 saat fazla mesai yaptığının hesaplandığı, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek, yüzde otuz takdiri indirim yapılması sonrası davacının hesaplanan fazla mesai alacağının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı şahit beyanları dikkate alınarak tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının ayda üç hafta altı gün, bir hafta yedi gün 08:00-18:00 saatleri arası, bir saat ara dinlenme ile haftada dokuz buçuk saat fazla mesai yaptığı kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının hafta tatili ücreti alacağının ayda iki hafta çalıştığı değerlendirilerek hesaplanması isabetsiz olup davacı ve davalı şahit beyanları ile işyerindeki çalışma düzenine göre davacının ayda bir hafta tatilinde çalıştığı kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Saptanan bu durum karşısında yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.